ÖZET
Uluslararası göç olgusu, günümüzde tüm dünyanın ve özellikle de Avrupa’nın en önemli gündem maddelerinden birini oluşturmakta ve uluslararası işbirliği içerisinde çözüme kavuşturulması gereken önemli konulardan biri olarak yer almaktadır. İki ülke arasındaki hem siyasi-sosyal-ekonomik ve demografik faktörler, hem de ülkeler arasındaki kültürel ve tarihsel bağlantılar göç akımlarını etkilemektedir. Bu bağlamda göç hareketlerinin bir takım politikalar ve kanunlarla düzenlenmesi gerekmektedir. Uluslararası toplum, çatışma ve istikrarsızlık ortamından kaçarak diğer ülkelere sığınan mültecilerin sosyal, ekonomik ve her şeyden önce insani haklarını koruyan uzlaştırıcı politikalar ortaya koymaktan uzak oldukları için son yıllarda küresel bir boyut alan göç olgusu adeta bir krize dönüşmüş durumdadır.
Avrupa Birliği göç politikaları da siyasi, ekonomik ve politik olaylardan etkilenmekte ve bu koşullar içerisinde şekillenmektedir. Her ne kadar AB üye ülkeleri ortak göç politikaları oluşturma çabası içerisinde sürekli çalışmalar yapsalar da her ülkenin siyasi, ekonomik çıkarlarının farklı olması, göç konusunda net ortak politikaların oluşturulmasını engellemekte ve ortak göç politikalarının çerçevesini daraltmaktadır. İlk olarak Tunus’ta başlayan Arap Baharıyla beraber Orta Doğu ülkelerinden ve özellikle son dönemlerde yoğun bir şekilde Suriye’den gelen göç baskısına karşı AB üyesi ülkelerin Schengen antlaşmasında belirlenen maddeleri çiğneyerek, sınırlarına tel örgü çekerek, mültecileri geri göndermeye çalışmaları bu duruma bir örnek olarak gösterilebilir. Bu açıdan çalışma, uluslararası göç olgusu ve bu kapsamda AB ve diğer üçüncü ülkelerle ortak göç politikaları konusuna tarihsel ve eleştirel bir bakış açısıyla odaklanmaktadır.
ABSTRACT
The phenomenon of international migration constitutes one of the most important agenda items of the world, especially Europe, and is one of the important issues that need to be resolved with international cooperation. Political-social-economic and demographic factors, as well as cultural and historical connections between the two countries affect migration flows. In this context, migration movements should be regulated by a number of policies and laws. The phenomenon of immigration, which has taken a global dimension in recent years, has turned into a crisis. The international community is far from putting forward conciliatory policies that protect the social, economic and above all human rights of refugees who take refuge in other countries by escaping from the environment of conflict and instability in his country.
European Union migration policies are also affected by economic and political events and shaped within these conditions. Although the EU member states constantly work in an effort to create common migration policies, the different political and economic interests of each country prevent the formation of clear common policies on migration and narrow the framework of common migration policies. With the Arab Spring that first started in Tunisia, the EU member countries tried to send refugees back by violating the provisions of the Schengen agreement and pulling a wire fence on their borders against immigration pressure from the Middle East countries and especially from Syria. So the study focuses on the phenomenon of international migration and, in this context, common migration policies in the EU and other third countries from a historical and critical perspective.
Uluslararası Göç AB Göç Politikaları Mülteci İşbirliği International Migration EU Migration Policies Refugee Cooperation
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi, Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 30 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 7 Sayı: 1 |
.