Son dönem egemenlik tartışmaları ekseninde ulus-devlet egemenliğinin ulus üstü kuruluşlara devredilme durumu sorgulanır olmuştur. Egemenliğin “kayıtsız şartsız” olma özelliği, devletin gücünü ve tarihsel işlevini küreselleşme karşısında yitirdiği tezi doğrultusunda bir takım istisnalara tabi tutulmaya başlamıştır. Bu noktada egemenliğin devredilmesi ya da yeni bir formda düzlem değiştirmesi, teorilerde her nasıl anlatılsa da, fiiliyatta ulus-devletin ulus üstü kuruluşa üyeliği, hatta üyelik yönünde talebi dahi, artık kuralları tek başına belirlemeyeceğinin taahhüdü anlamına gelmektedir. Ulus üstü kuruluşlara dâhil olma hali Türkiye ve AB üyelik süreci özelinde değerlendirildiğinde, istikrarlı ve sürdürülebilir demokratik temeller bakımından bir kazanımdan söz etmek doğru olacaktır. Ancak uluslararası antlaşmalar ya da ortaklıklar ve üyelikler söz konusu olduğunda devletin egemenliği, sınırlanır mı ya da devri söz konusu olur mu sorusu da bir yandan varlığını korumaktadır
Demokrasi Avrupa Birliği Egemenlik Ulus Üstü Yapılar Koşullar
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Aralık 2021 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 24 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 7 Sayı: 2 |
.