Kant developed a metaphysics of morality by transforming the subject into a transcendental structure. With his moral understanding, Kant aimed for the subject to dominate nature and to be liberated in this respect. Adorno criticized the moral system developed by Kant because it was both given by Kant and not applicable to practical life. Adorno tried to explain this situation with the concept of culture industry. In this context, culture has turned into a mass production and consumption tool, leaving the subject among this field. In this system, which is also defined as mass culture, the subject has become identical with the object from a certain point. Because the human, who is the instrument of consumption and production, has become the most important part of the system and has become identical with the object both in production and consumption. The domination of the subject over the object, aimed by Kant, has opened the way for domination over the subject as it brings the two to the same position in practical life. In this respect, with the Enlightenment, while the privileged of the subject was expected to liberate the subject, it turned him into an object of domination. Therefore, the aim of this study is to try to discuss how the field of freedom created by the subject turns into a field of domination with the culture industry from Adorno's critical perspective.
Kant, özneyi transandantal yapıya dönüştürerek bir ahlak metafiziği geliştirmiştir. Kant ahlak anlayışı ile öznenin doğa üzerinde tahakküm kurmasını ve bu açıdan özgürleşmesini amaçlamıştır. Adorno, Kant’ın geliştirdiği ahlak sisteminin hem Kant tarafından verili olduğu ve hem de pratik hayata uygulanamaz olduğundan eleştirmiştir. Adorno bu durumu kültür endüstrisi kavramıyla açıklamaya çalışmıştır. Bu bağlamda kültür, seri üretim ve tüketim aracına dönüşerek özneyi de bu alan arasında bırakmıştır. Kitle kültürü olarak da açıklanan bu sistemde özne bir noktadan itibaren nesneyle özdeş duruma gelmiştir. Çünkü tüketim ve üretimin aracı olan insan, sistemin en önemli parçası haline dönüşerek hem üretimde hem de tüketimde nesneyle aynılaşmıştır. Kant’ın amaçladığı öznenin nesneye olan tahakkümü pratik hayatta ikisini aynı konuma getirdiği için özne üzerine tahakküm kurmanın yollarını açmıştır. Bu bakımdan Aydınlanma ile birlikte öznenin ayrıcalıklı konumunun özneyi özgürleştirmesi beklenirken onu tahakküm nesnesine dönüştürmüştür. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı, öznenin oluşturduğu özgürlük alanının kültür endüstrisi ile nasıl tahakküm alanına dönüştüğünü Adorno’nun eleştirel perspektifinden tartışmaya çalışmaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | 20. Yüzyıl Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 16 Sayı: 30 |