Batı’da tarihçiler arasında biyografinin Tarih türü olup olmadığı konusunda yoğun tartışmalar halen devam etmektedir. Biyografinin Tarih’e değil Edebiyat’a ait bir yazım türü olduğunu savunanların en temel hareket noktası biyografilerdeki övgü ve yergilerin mevcudiyetidir. Bazıları ise “şahısların tarihi olmaz” gerekçesiyle biyografilerin Tarih türü olmadıklarını ileri sürmüşlerdir. İslam tarihçiliğinde ise böyle bir tartışma vuku bulmuş değildir. Zira en başından beri biyografi çalışmaları Tarih’in bir alt dalı ve hatta bizatihi Tarih’in kendisi olarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmamızda uzun süredir tarihçiler arasında tartışma konusu olan biyografinin, Tarih’in bir alanı olup olmadığı, tarihle ilgisi, tarih yazımındaki yeri gibi meseleleri Stefan Zweig’ın kaleme aldığı biyografiler özelinde ele alacağız. Zweig’ın daha çok tarihî şahsiyetleri ele aldığı biyografiler çerçevesinde Tarih algısı, yorumu, nakli gibi konular üzerinde duracağız. Böylece biyografi yazıcılığının Tarih türü olup olmadığı yolundaki tarihçiler arasında süregelen tartışmanın sahada ne derece karşılığı olduğu veya biyografinin hangi kategoride değerlendirilmesi gerektiği hususunda ciddi bir fikir edinmek mümkün olacaktır.
Intense discussions continue among Western historians about whether biography is a type of history. The main point of departure for those who argue that biography is a type of writing that belongs to literature, not history, is the presence of praise and satire in biographies. Some others argued that the biographies are not types of history on the grounds that “individuals have no history”. Some others assert the biographies are not types of history on the grounds that “individuals have no history”. In Islamic historiography, however, such a debate has not taken place. Because, from the very beginning, biographical studies have been considered as a sub-branch of history and even history itself. In this study, we will deal with the issues such as whether biography is a field of history, its relation to history, its place in historiography, which has been the subject of debate among historians for a long time, specific to biographies written by Stefan Zweig. We will focus on issues such as the perception of history, its interpretation and its transfer within the framework of biographies where Zweig deals mostly with historical figures. Thus, it will be possible to gain a serious idea about the extent to which the debate among historians on whether biography writing is a type of history corresponds in practice or in which category the biography should be evaluated.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri / Research Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 37 |
K.S.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, elektronik ortamda yayınlanmaktadır.
ilahiyatdergi@ksu.edu.tr
Derginin Tarihçesi
Derginin Adı | ISNN | e-ISNN | Başlangıç Yılı |
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi | 1304-4524 | 2651-2637 | 2003 |