In this study, the relationship between religion and secularism is evaluated through the Hezbollah/Menzil community founded by Fidan Güngör in 1978. Fidan Güngör, the founder of the Menzil community, was informed about Islamic developments in Egypt and Iran through his translation activities and had certain relations with Islamic structures in Turkey through MTTB (National Turkish Student Union). When Güngör returned to Diyarbakır, just like his peers, he carried the new ideas he acquired to his own circle and opened the Menzil bookstore for Islamic activities. The name of the community was also known as the Menzil community due to the bookstore that was opened. The community, which showed serious development in Diyarbakir, continued its development by incorporating Islamic formations around large and small bookstores in other cities of the region. This development started in September 1993 and continued until the armed conflict with the Hezbollah/Ilim community in April 1994. After these events, members of the community migrated from the region, especially Diyarbakır and Batman to cities such as Istanbul, Izmir, Bursa, Adana and Ankara. The community’s discourse during this period included an anti-Western, approach, defending the indivisibility of divine authority and, as a result, viewing secularism as an enemy. The community’s adoption of type of discourse during this period stemmed from the translation of works by Islamist writers, primarily from Egypt and Pakistan, since 1970s and their influence on Turkish Islamism. The Islamist discourse during this period aimed to Islamize society through an Islamic state. The community’s association process that began in the 2000s and its eventual transformation into the Oze Donus Movement in 2011 brought about a change in discourse. In this context, the main question of this study is to examine the background of the community’s changing attitude towards secularism. Within the framework of this purpose, qualitative method and phenomenological approach were preferred. The data of the research were obtained as a result of one-on-one interviews with old and new members of the community. A total of 33 people, 3 of whom were women, were interviewed in the research area. These individuals were selected from the cities of Diyarbakır, Batman, Van, Bitlis, Muş, Istanbul and Ankara. In addition, the old and new publications of the community were compered to try to explain the change that has occurred. In this context, some results were reached in the study: It was determined that the members of the community abandoned their strict exclusionary attitudes towards secularism and demanded a more inclusive secular practice. Another result of the study was that the members of the community adopted a critical attitude towards the strict exclusionary discourse on secularism in the 1980s. It was also determined that the strict secular practices of the state until the 2000s were also effective in the formation of this attitude. It was seen that more comprehensive proposals on secularism were advocated both in the data obtained in the field and in the community’s publications.
Bu çalışmada din ve laiklik ilişkisi, 1978 yılında Fidan Güngör tarafından kurulan Hizbullah/Menzil cemaati üzerinden değerlendirilmektedir. Menzil cemaati, 1978 yılında Diyarbakır’da kurulur. Bu cemaatin kurucusu olan Fidan Güngör, hem tercüme faaliyetleri yoluyla Mısır ve İran’daki İslami gelişmelerden haberdar olmuş hem de MTTB (Milli Türk Talebe Birliği) yoluyla Türkiye İslami yapılarıyla belli ilişkiler içinde olmuştur. Güngör Diyarbakır’a döndüğünde tıpkı emsalleri gibi edindiği yeni fikirleri kendi çevresine taşımış ve İslami faaliyetler için Menzil kitapevini açmıştır. Cemaatin ismi de açılan kitapevinden dolayı Menzil cemaati olarak tanınmıştır. Diyarbakır’da ciddi bir gelişim gösteren cemaat, bölgenin diğer şehirlerinde irili ufaklı kitapevleri çevresindeki İslami oluşumları da kendine katarak gelişmesini devam ettirmiştir. Bu gelişme 1993 Eylül ayında başlayıp 1994 Nisan ayına kadar Hizbullah/İlim cemaati ile yaşanan silahlı çatışmaya kadar devam etmiştir. Bu olaylardan sonra cemaat üyeleri Diyarbakır ve Batman başta olmak üzere bölgeden İstanbul, İzmir Bursa, Adana ve Ankara gibi şehirlere göç etmiştir. Bu dönemde cemaatin söylemi; Batı karşıtı olan, ilahi otoritenin bölünmezliğini savunan ve bunun sonucu olarak laikliği düşman gören bir anlayışı içermektedir. Cemaatin bu dönemde bu tür bir söylemi sahiplenmesi, 1970’lerden itibaren başta Mısır ve Pakistan menşeli İslamcı yazarların eserlerinin çevrilmesinden ve Türkiye İslamcılığını etkilemesinden kaynaklanmaktadır. Bu dönemki İslamcı söylem, İslami bir devlet yoluyla toplumun İslamileştirilmesini hedeflemektedir. Cemaatin 2000’li yıllarda başlayan dernekleşme süreci ve bunun sonunda Öze Dönüş Hareketine dönüşmesi beraberinde söylem değişikliğini de getirmiştir. Bu bağlamda cemaatin laikliğe dair değişen tutumunun arka planını irdelemek bu çalışmanın temel sorusudur. Bu amaç çerçevesinde nitel yöntem ve fenomenolojik yaklaşım tercih edilmiştir. Araştırmanın verileri yarı yapılandırılmış sorular yoluyla cemaatin eski ve yeni üyeleriyle yapılan bire bir görüşmeler sonucunda elde edilmiştir. Araştırma alanında 3’ü kadın olmak üzere toplamda 33 kişi ile görüşülmüştür. Bu bireyler Diyarbakır, Batman, Van, Bitlis, Muş, İstanbul ve Ankara şehirlerinden seçilmiştir. Ayrıca cemaatin eski ve yeni yayınları karşılaştırılarak yaşanan değişim açıklanmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede çalışmada bazı sonuçlara ulaşılmıştır: Cemaat üyelerinin laikliğe dair katı dışlayıcı tutumlarını terk ettikleri ve daha kapsayıcı bir laiklik uygulaması talep ettikleri tespit edilmiştir. Cemaat üyeleri 1980’lerdeki laikliğe dair katı dışlayıcı söyleme eleştirel bir tutum takındıkları çalışmanın bir diğer sonucu olmuştur. Ayrıca bu tutumun oluşmasında 2000’li yıllara kadar devletin katı laik uygulamalarının da etkili olduğu tespit edilmiştir. Hem sahada elde edilen verilerde hem de cemaatin yayınlarında laikliğe dair daha kuşatıcı öneriler savunulduğu görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri / Research Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 5 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 11 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 45 |
K.S.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, elektronik ortamda yayınlanmaktadır.
ilahiyatdergi@ksu.edu.tr
Derginin Tarihçesi
Derginin Adı | ISNN | e-ISNN | Başlangıç Yılı |
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi | 1304-4524 | 2651-2637 | 2003 |