Öz
Özet
Ülkemizde COVID-19’un Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir pandemi olarak açıklanmasının ardından üniversitelerde yüz yüze yürütülen eğitime ara verilerek uzaktan eğitim sürecine başlanmıştır. Bununla birlikte, bu olanaklar bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Eş zamanlı sınıf oturumlarının, uzun derslere ve çoklu görevlere dönüşmesi dikkat dağılmasına sebep olabilmektedir. Bireysel yaşantıya (ev ve iş hayatı, ikamet bölgesi) bağlı olarak derslere katılım zorlaşabilmektedir. Bu faktörler nedeniyle insanların tükenmesi ve yorgun hissetmeleri “Zoom Yorgunluğu” terimini ortaya çıkarmaktadır. Geleceğin sağlık profesyoneli adayı olan hemşirelik öğrencilerinin COVID-19 pandemisinde zoom yorgunluğu ve uzaktan eğitim sürecinde stres kaynaklı biyopsikososyal bir
takım sorunlar yaşadıkları, bu süreçte hayatlarının hem olumlu hem de olumsuz olarak etkilendiği ve öğrencilerin klinik uygulama yapmadan sadece teorik bilgiyi alması konuları çabuk unutmalarına sebep olmuştur. Bu problemler nedeniyle hemşirelik mesleğine ilişkin bazı negatif düşünceler oluştuğu belirlenmiştir. Öğrencilerin istenilen düzeyde cevap alamaması, kendilerini ifade etmede eksik olduklarını düşünmeleri ve anlatılan dersleri çabuk unutmaları uzaktan eğitimin dezavantajlarının bulunduğunu, öğrenciler için kişisel ve mesleki gelişime engel olduğunu göstermektedir. Pandeminin yıkıcı ve yıpratıcı psikolojik etkilerini azaltmak amacıyla öğrencilerin, online (çevrimiçi) derslerin olası sorunları hakkında bilgilendirilmesi ve duygularını net ifade edilebilmeleri için imkân yaratılması, gerektiği zaman ruh sağlığı profesyonellerine başvurmaları konusunda desteklenmeleri; mesleki bilgi ve yeterliliklerini artırabilecekleri, gelişimlerine katkı sağlayabilecek mesleki topluluk veya derneklerle etkileşim içinde olmaları önerilmektedir.