Bu çalışma, kadınların sosyal medya platformlarını kullanarak toplumsal normlara ve patriyarkal baskılara karşı geliştirdikleri direnişi incelemektedir. Arlie Hochschild’ın (1983) “duygusal emek” kavramıyla tanımlanan ve genellikle kadınlara yüklenen ev içi ve bakım emeği, patriyarkal toplumsal cinsiyet normları nedeniyle görünmez hale gelmiş ve ekonomik sistemlerde ölçülmemiştir. Dijital medya, özellikle Instagram gibi platformlar, bu emeği görünür kılmak için güçlü bir araç olmuştur. Kadınlar, sosyal medyada bireysel hikâyelerini paylaşarak dayanışma ağları kurmakta, bu emeği yeniden tanımlamakta ve toplumsal farkındalık yaratmaktadır.
Ayrıca bu çalışma, gündelik direnişin kavramsal çerçevesi doğrultusunda, kadınların sosyal medya içerikleriyle direniş sergilediklerini öne sürmektedir. Kadınlar, ev içi emeğin küçümsenmesine ve görmezden gelinmesine karşı doğrudan çatışmaya girmeden, mizah, hikâyeleştirme ve görsellik gibi stratejilerle direniş göstermektedirler. Böylece kadınlar, toplumsal normlara karşı açıkça bir meydan okuma yerine; ‘sessiz’ fakat etkili yöntemlerle eşitsizliği görünür kılmaktadır. Dolayısıyla çalışma, kadınların dijital medya aracılığıyla ev içindeki emeği ve duygusal yüklerini görünür kılarken, sosyal medya aracılığıyla patriyarkal normların yeniden üretimine karşı direnç geliştirdiklerini ve toplumsal dönüşüm sürecinin öncüsü haline geldiklerini ortaya koymaktadır.
This study examines women's resistance to social norms and patriarchal oppression by using social media platforms. Domestic and care labour, defined by Arlie Hochschild's (1983) concept of ‘emotional labour’ and generally attributed to women, has become invisible due to patriarchal gender norms and has not been measured in economic systems. Digital media, especially platforms such as Instagram, have been a powerful tool to make this labour visible. By sharing their individual stories on social media, women build solidarity networks, redefine this labour and raise social awareness.
Furthermore, this study, relying on the the conceptual framework everyday resistance, argues that women exhibit an external form of resistance through their social media content. Women resist the belittling and ignoring of domestic labour through strategies such as humour, storytelling, and visuality without engaging in direct conflict. Thus, women make inequality visible through ‘silent’ but effective methods instead of openly challenging social norms. Therefore, the study reveals that while women make their domestic labour and emotional burdens visible through digital media, they present their resistance against the reproduction of patriarchal norms through social media and become the pioneers of the social transformation process.
Invisible labour Everyday Resistance Social Media Instagram.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Kadın Araştırmaları |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 11 Temmuz 2025 |
| Kabul Tarihi | 6 Ekim 2025 |
| Erken Görünüm Tarihi | 30 Kasım 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 8 Sayı: 2 |
Dergide yayımlanan tüm çalışmalar, kamu ve tüzel kişilerce, gerekli atıflar verilmek koşuluyla kullanıma açık olup dergide yayımlanmış çalışmaların tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.