Tarih boyunca hemen her toplumda kadına yönelik şiddetin çeşitli biçimlerde ortaya çıktığı görülmüştür. Fakat bu durumun bir sorun olarak ele alınması ve yasalar tarafından suç sayılması, 19. yüzyılın sonlarına dayanmaktadır. Kadına karşı aile içi şiddet, cinsiyetler arasındaki güç dengesizliğinden kaynaklanan ve temelinde hak ihlalleriyle sonuçlanan bir süreçtir. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin yaygınlığı, bu tür olayların toplum tarafından normalleştirilmesinin bir sonucudur. Kadınların yaşam deneyimlerinden yola çıkarak sorunların ve ihtiyaçların farkına varılması, cinsiyet temelli ortak bir dayanışma ile çözüm odaklı bir bilince ulaşmaları gerekmektedir. Bu sayede kadınlar bilgi, beceri ve değerler temelinde ilerleme kaydedebilir ve bu zorlukların üstesinden gelebilirler. Bu çalışmada, yükseköğretim öğrencilerinin cinsiyetlerine göre kadına yönelik aile içi şiddetle ilgili tutumlarının nicel araştırma teknikleriyle incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada “Evlilikte Kadına Yönelik Fiziksel Şiddete İlişkin Tutumlar Ölçeği” kullanılarak elde edilen veriler, SPSS programı vasıtasıyla analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucunda örneklem grubunun genel olarak evlilikte kadına yönelik şiddet ile ilgili olumlu tutumları benimsedikleri, fakat kız öğrencilerin erkek öğrencilerden daha fazla aile içi şiddete karşı tutum sergiledikleri görülmüştür.Bu çalışmada yükseköğretim öğrencilerinin sosyal ve kültürel özelliklerine göre kadına karşı aile içi şiddet yaklaşımları ölçülmüştür. Kadına-erkeğe verilen rollerin, toplumda yükseköğretim öğrencileri açısından nasıl bir manaya geldiğinin incelenmesi, öğrencilerin kadına yönelik şiddet konusundaki fikirlerinin gün yüzüne çıkarılması, sonraki nesillerin kadına yönelik şiddet hakkında bir nebze de olsa farkındalık kazanmalarında etkili olacaktır. Bu çalışmanın temel amacı, Bingöl Üniversitesi gençliği perspektifinde üniversite gençliğinin sosyo-kültürel özelliklerine göre kadına yönelik şiddet ve şiddetle mücadele hakkında oluşturulabilecek farkındalık ve bilinç yükseltme gayretinin yanında, kadına yönelik şiddete ilişkin farkındalığı da kazandırmaktır.
Throughout history, violence against women has been observed in various forms in almost every society. However, the fact that this situation has been considered a problem and a crime by law dates back to the end of the 19th century. Domestic violence against women is a process that results from the power imbalance between genders and fundamentally results in rights violations. The prevalence of violence against women and femicide is a result of the normalization of such events by society. Women need to be aware of their problems and needs based on their life experiences, and they need to reach a solution-oriented consciousness with a common solidarity based on gender. In this way, women can progress on the basis of knowledge, skills and values and overcome these difficulties. This study aims to examine the attitudes of higher education students towards domestic violence against women according to their gender using quantitative research techniques. The data obtained using the “Attitudes Towards Physical Violence Against Women in Marriage Scale” in the study are analyzed using the SPSS program. As a result of the research, it is observed that the sample group generally adopt positive attitudes towards violence against women in marriage, but female students exhibit attitudes towards domestic violence more than male students.In this study, approaches to domestic violence against women were measured according to the social and cultural characteristics of higher education students. Examination of what the roles attributed to women and men mean for higher education students in society, revealing the ideas of students on violence against women, will be effective in raising awareness of the next generations about violence against women. The main purpose of this study is to raise awareness of violence against women, as well as to raise awareness and consciousness about violence against women and the fight against violence, according to the socio-cultural characteristics of university youth, from the perspective of the youth.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 2 |
Dergide yayımlanan tüm çalışmalar, kamu ve tüzel kişilerce, gerekli atıflar verilmek koşuluyla kullanıma açık olup dergide yayımlanmış çalışmaların tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.