Although art, which has a universal nature, is considered in different ways, it manifests itself in every culture. Each culture has dealt with the nudity of the human body in its own patterns and reflected it in its works of art. The theme of nudity in art is directly proportional to the developments of man in his historical, political, imaginary processes. Among the branches of art, body, nudity, and body aesthetics are the most used metaphorical, artistic, and formal elements. It is seen that the reflections of his naked body on works of art were formed within the prevailing religion, moral views, and the views of the current authorities at that time. Nudity in art acquired opposite meanings, spiritual and sensual, in the Hellenistic period and the Renaissance. The naked forms conveyed in works of art should be evaluated by considering them in the social and social structure within the framework of the conditions of the periods in which they were made. Our aim is to examine the fact that body nudity, which is considered in different periods, questions the existence of man, and transfers this inquiry to the branches of art. Nudity, which is handled within the framework of different contextual foundations in both periods, is a rebellion against both religion and social acceptance.
Evrensel bir niteliğe sahip olan sanat farklı şekillerde ele alınsa da her kültürde kendini göstermektedir. Her kültür kendi kalıpları içerisinde insan bedeninin çıplaklığını ele almış ve sanat eserlerinde yansıtmıştır. Sanatta çıplaklık teması insanın tarihsel, siyasal, düşsel süreçleri içerisindeki gelişmeleri ile doğrudan orantılıdır. Sanat dalları içerisinde, beden, çıplaklık ve beden estetiği en çok kullanılan metaforik, sanatsal ve biçimsel öğelerdir. Çıplak bedeninin sanat yapıtlarına yansımalarının o dönem içerisinde hâkim olunan din, ahlaki görüşler ve mevcut iktidarların görüşleri içerisinde şekillendiği görülmektedir. Sanatta çıplaklık Helenistik Dönem ve Rönesans’ta ruhsal ve tensel olmak üzere karşıt anlamlar kazanmıştır. Sanat yapıtlarında aktarılan çıplak formlar yapıldığı dönemlerin şartları çerçevesinde toplumsal ve sosyal yapılanma içerisinde ele alınarak değerlendirilmelidir. Bu çalışmada farklı dönemlerde ele alınan beden çıplaklığının insanın varoluşunu sorgulaması ve bu sorgulamayı sanat dallarına aktarmasını incelemeye çalıştık. Helenistik Dönem ve Rönesans heykel sanatlarında aktarılan çıplaklığı eserler üzerinden analiz ederek ilgili dönemleri ele aldık. Her iki dönemde de farklı bağlamsal temeller çerçevesinde ele alınan çıplaklık hem dine hem de toplumsal kabule başkaldırı niteliği taşımaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 15 |