Abdülhak Şinasi Hisar, in his first novel Fahim Bey ve Biz, from the end of the 19th century, II. It depicts the relationship of a character who is familiar with Western culture, albeit at a limited level, to his environment in the period leading up to the Second Constitutional Monarchy. As the son of a notable from Bursa, Fahim Bey, who tries to hold on in Istanbul with minor civil service, is a dreamer enough to establish an imaginary company when he cannot find a capitalist for a cotton venture after his London embassy clerkship. Attracting attention with his unique preferences, interests, and enthusiasm when he was still young, Fahim Bey is unfamiliar with the social and public order formed according to the conditions of the day. As an introverted temperament, he evaluates the outside world through his own plans and judgments and has no doubts about his preferences. Although he was found strange, criticized, and ridiculed by his friends and environment since his youth, he did not make any changes in his life choices. Although he leads a lonely life outside of his limited circle of friends, he does not complain about this situation. Fahim Bey, who is increasingly isolating himself from people as an introvert who cannot find harmony between the outside world and his dreams, is a character suitable for analysis according to Carl Gustav Jung's psychological analysis. The persona (mask) archetype conceptualized by Jung; It can be expressed as the person's adaptation to the behavior expected from him in the social and public sphere. In Jungian psychology, whether a person is introverted or extroverted is a determining factor in adapting to the conditions of the outside world. In this study, based on Jungian psychology, why Fahim Bey's character could not balance with his persona; It has been tried to reveal that due to which factors it could not show the ability to comply with the social and public order.
Abdülhak Şinasi Hisar Carl Gustav Jung persona shadow introverted type
Abdülhak Şinasi Hisar, ilk romanı Fahim Bey ve Biz’de 19. yüzyıl sonlarından II. Meşrutiyet’e uzanan dönemde sınırlı düzeyde de olsa Batı kültürüne aşina bir karakterin, muhitiyle ilişkisini resmeder. Bursalı bir eşrafın oğlu olarak küçük memuriyetlerle İstanbul’da tutunmaya çalışan Fahim Bey, Londra sefaret kâtipliği sonrası pamuk girişimi için sermayedar bulamayınca hayali şirket kuracak derecede bir hülya adamıdır. Henüz gençken kendine özgü tercih, ilgi ve hevesleriyle dikkat çeken Fahim Bey, günün koşullarına göre oluşmuş toplumsal ve kamusal düzene yabancıdır. İçe dönük bir mizaç olarak dış dünyayı kendi tasarı ve yargıları üzerinden değerlendirir, tercihleri konusunda hiçbir şüphe duymaz. Gençliğinden itibaren arkadaş ve çevresi tarafından tuhaf bulunduğu, eleştiri ve alaylara maruz kaldığı halde yaşam tercihlerinde herhangi bir değişikliğe yönelmez. Sınırlı dost çevresi dışında yalnız bir yaşam sürse de bu durumdan şikâyetçi değildir. Dış dünya ile hülyaları arasında uyum yakalayamayan bir içe dönük olarak kendini insanlardan gittikçe soyutlayan Fahim Bey, Carl Gustav Jung’un psikolojik analizlerine göre incelemeye uygun bir karakterdir. Jung’un kavramsallaştırdığı persona (maske) arketipi; kişinin sosyal ve kamusal alanda kendisinden beklenen davranış biçimine uyum göstermesi şeklinde ifade edilebilir. Jung psikolojisinde kişinin içe dönük ya da dışa dönük oluşu dış dünyanın koşullarına uyum göstermesinde de belirleyici bir etmendir. Bu çalışmada Jung psikolojisinden hareketle Fahim Bey karakterinin, personasıyla niçin denge kuramadığı; hangi etmenlerden ötürü toplumsal ve kamusal düzenle uyuşma kabiliyeti gösteremediği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Abdülhak Şinasi Hisar Carl Gustav Jung persona gölge içe dönük tip
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 17 |