Öz
Şan Kızı Destanı, olağanüstü özelliklere sahip mitolojik karakterlere yer verilen, iyi ve kötü alp varlıkları üzerinden anlatılan bir destandır. Şan Kızı Destanı, İdil Bulgarları İslamiyet’i kabul ettikten sonra Şams Oğlu Mikail Baştu tarafından 865 yılında derlenmiştir. Destanın sözlü geleneğe ait motifleri yazıya geçirilirken de korunmuştur. İslamiyet öncesi ve İslamiyet sonrası nitelikleri barındırması açısından Türkoloji dünyası için önem arz etmektedir. Destan; alp tipleri, kadın motifleri, mitolojik ve İslami ögeler açısından bizlere geniş bir araştırma alanı yaratmaktadır. Albastı -bazı Türk sahalarında “alkarısı, albıs, alp bastı, al avrat, kayış ayak, albarstı” diye de anılabilmektedir- iyeler âleminden sayılmakta ve Türklere ait korku anlatılarında sıkça yer almaktadır. Türkler, eski inanç bağlamında düşünüldüğünde çeşitli hastalık ve ölümleri bu tür ruhlara bağlamış ve korunmak için çeşitli yöntemler uygulamışlardır. Bu inançlar destanlara, efsanelere konu olmuştur. Genellikle atlar/ beygirler ile lohusa kadınları rahatsız ettiği öne sürülen Albastı; Şan Kızı Destanı’nda iffetli Müslüman kadınları kaçıran, onların bekâretine göz koyan kötü bir alp olarak anlatılmıştır. Bu çalışmamızda da Türklerin inanç sistemi bağlamında önemli bir yere sahip olan Albastı’nın Şan Kızı Destanı’nda nasıl işlendiği ortaya koyulmaktadır.