Birlikte yaşamın doğal bir sonucu olarak toplumsal etkileşimler meydana gelir ve bu iletişimsel süreçte diller de belirli oranlarda birbirlerini etkileyerek farklılaşabilirler. Dilsel etkileşim ve buna bağlı olarak gerçekleşen farklılaşmalar, çokdilli alanlardan elde edilen veriler incelendiğinde, etkileşim sürecinin genellikle belirli bir düzen içinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Yani bazı dilsel birim, sözcük ve örüntülerden oluşan alanlar daha çok etkilenirken bazıları değişime karşı sınırlıdırlar. Bu çalışmada, Kurmanci Kürtçesi-Türkçe konuşucusu olan yirmi beş ikidillinin sözlü anlatılarında kod karıştırma ve değiştirme birimi olarak görülen, kullanım sıklığı ile ele alınan üç bin civarındaki etkileşim öğesi, kaynak dilin belirlenmesi ve aktarım oranları bakımından değerlendirildi. İkidillilerin Kurmancisinin sözceleri ele alındığında, bazı dilbilgisel alanlar değişime daha açıkken çoğunun Kurmancinin bağımlı işlevsel biçimbirimleri nedeniyle sınırlayıcı görünümler sergilediği anlaşılmaktadır. Bundan dolayı ikidilli Kurmancisinde karma sözce alanları daha yaygındır. Çok sınırlı olsa da devam eden gerileyici ikidilliliğe bağlı olarak bağımsız ve bağımlı işlevsel birimler ile çekirdek sözlükçeye ait sözcükler ve buna bağlı olarak sözdizimsel anlam ağlarının da baskın dilden alıcı alanlarına yerleşebilmesi mümkündür.
yok
Social interactions occur as a natural result of coexistence, and in this communicative process, languages of the societies may differ by influencing each other at certain rates. Language contact and consequent changes demonstrate that this process takes place in a certain order, according to the data obtained from language contact areas. In other words, some grammatical domains consist with different words, morphemes and patterns are affected more, while others are limited to the change. In this study, around three thousand interaction elements with different usage frequencies evaluated as code mixing and switching units, in the verbal narratives of twenty-five Kurmanji Kurdish-Turkish bilinguals, in terms of determining the source language and its transmission rates. It is understood that some grammatical domains are more open to change, while others exhibit limiting views due to functional Kurmanji bound morphemes. Therefore mixed utterance domains are more common in bilingual Kurmanji utterances. Although it is very limited, depending on the continuing recessive bilingualism, free and bound functional units and words belonging to the core lexicon and, consequently, semantico-syntactic meaning patterns, can be settled from the dominant language to the domains of receptive language.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Gotarên Lêkolînî (Araştırma Makaleleri) |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2021 |
Gönderilme Tarihi | 21 Şubat 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 4 |