Günümüzde egemenlik giderek iletişim bağlamında enformasyonun toplanması, işlenmesi ve dağıtımı üzerindeki ulusal denetim ile ölçülmeye başlanmıştır. "Enformasyon egemenliği" kavramına bağlı olarak üç temel gelişme ortaya çıkmıştır. Bunlardan ilki, hükümetleri kendi medyalarının etkinliklerinden sorumlu tutan yeni bir anlayışın ortaya çıkmasıdır. İkincisi, devletlere hangi enformasyonun uygun, hangisinin ise uygun olmadığını belirleme hakkı tanıyan "önceden izin" kavramının belirginlik kazanmasıdır. Üçüncüsü ise, uluslararası medya kuruluşlarının ve gazetecilerin eylemlerini profesyonel normlara göre sınırlayan evrensel bir iletişim ahlak yasasının oluşturulması yönünde güçlü bir isteğin ifade edilmesidir. Bu üç gelişmeye ilişkin karşıt görüşlerden kaynaklanan temel çelişki, "ulusal egemenlik" ve "özgür haber akışı" kavramları arasında belirginleşmektedir. Bu çelişkinin adil ve eşitlikçi nitelikte bir uluslararası düzen adına çözümü, "denetim" ve "özgürlük" kavramlarını dengeli bir biçimde bütünleştirmeye yönelen katılımcı medya yapılanmalarının olabildiğince çoğaltılmasına ve güçlendirilmesine büyük ölçüde bağlı bulunmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2002 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2002 Cilt: 19 Sayı: 1 |