Sahâbî, İslam Hukuku’nun iki ana kaynağı olan Kur’ân ve sünnetin ilk dönemdeki uygulanış şeklini bize ulaştıran öncü nesil kabul edilmektedir. Ancak sahâbîlerin, Kur’ân ve sünnetten aktardıklarının dışında kendi sözleri, fetva ve hükümlerinin sonraki nesiller için bir kaynak olup olmaması meselesi tartışılagelmiştir. Bazı mezhepler, sahâbî kavlini mutlak olarak delil kabul ederken, bazıları ise bu görüşü reddetmiştir. Usûl içerisinde tartışılan bu konunun mezhepler üzerindeki reel yansımasını ortaya koymak, mezheplerin furû meselelerde sahâbî kavlini ne derece kullandıklarıyla tespit edilebilmektedir. ʽAbdullâh b. ʽAbbâs (ö. 68/688), tefsir ilmine kaynaklığı açısından Peygamberimiz’den sonra ismi ilk sayılanlar arasında ve hadis ilminde çok hadis rivayet eden (muksirûn) sahâbîler içerisinde yer almaktadır. Tefsir ve hadis alanındaki bu önemli yerinin yanında fıkhî görüşü bizlere en fazla ulaşan yedi fakîh sahâbî arasında zikredilmektedir. Fıḳıh Uṣûlü bağlamında yapılan ṣaḥâbî ḳavli tartışmasının furûda yansımasını ʽAbdullâh b. ʽAbbâs özelinde tespit etmek ve ʽAbdullâh b. ʽAbbâs’ın hangi İslam Hukuk Ekolü/Ekolleri üzerinde ne şekilde fıkhî bir etkiye sahip olduğuna ışık tutmak çalışmamızın ana hattını oluşturmaktadır. Bu bakımdan çalışmamızın özelde ʽAbdullâh b. ʽAbbâs’ın genelde ise sahâbenin İslam Hukuku içerisinde sahip olduğu otoriteyi ortaya koymak açısından önemli olduğu kanaatindeyiz. İslam hukuk ekolleri içerisinde Hanefî, Şâfiʽî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerinin yanında İbn Ḥazm’ın (ö. 456/1063) ʽAbdullâh b. ʽAbbâs’tan rivayet sayısının fazla olması sebebiyle Zâhirî mezhebini, ayrıca Şîaʽ içerisinden İmâmiyye mezhebini de çalışmamıza dâhil etmeyi uygun gördük.
Sahabi is regarded as the pioneer generation that brought us the way the Qur'an and the Sunnah, the two main sources of Islamic Law, were applied in the first period. However, apart from what the companions/ Sahabi conveyed from the Qur'an and the Sunnah, the issue of whether their own words, fatwas and decrees should be a source for the next generations has been discussed. While some sects accepted the Sahabi’s qavl as absolute evidence, others rejected this viewRevealing the real reflection of this issue on sects, which is discussed in the fıqh metholody, can be determined by the extent to which sects use the sahibî kavlî in furu matters. Abd Allah b. Abbas (d. 68/688) is among the first to be named after the Prophet in terms of his source of tafsir science and is among the companions who narrate many hadiths (muksirûn) in the science of hadith. In addition to this important place in the field of tafsir and hadith, his name is mentioned among the seven faqih sahâbîs whose fiqh view reaches us the most. The main framework of our study is to determine the reflection of the ṣaḥâbî ḳavli debate in the context of Fiḳıh Uṣûl in the context of ʽAbdullâh b. ʽAbbâs in the context of ʽ'abd al-'Abbâs and to shed light on which Islamic Law Schools have a fiqh influence. In this respect, we believe that our study is important in terms of Sahabi revealing the authority that ʽ'Abd Allah b. ʽ'Abbas in particular enjoys within the Islamic Law of the Companions in general. In addition to the Hanafi, Shafiʽî, Maliki, and Hanbali sects among the Islamic schools of law, it was deemed appropriate to include the Zahiri sect in our study due to the high number of narrations from Ibn Ḥazm (d. 456/1063) ʽ'Abd al-Allah b. ʽ'Abbas, as well as the Imamiyya sect from within Shiaʽ.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2023 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 13 Sayı: 1 |
İletişim
Telefon Numarası: +90 0318 357 35 92
Faks Numarası: +90 0318 357 35 97
e-mail: sbd@kku.edu.tr
Posta Adresi: Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü, Merkez Yerleşke, 71450, Yahşihan-KIRIKKALE