Objective: It is known that some psychological problems are related with cognitive distortions. This research’s aim is to find relationship between interpersonal
cognitive distortions and traumatic stress, depression and hopelessness levels of women staying in shelters and exposed to violence.
Method: In this study 79 women staying in three shelters in İstanbul and Kocaeli were interviewed. Cognitive Distortions on Relationships Scale, Instrument
for Traumatic Stress, Beck Depression Scale, Beck Hopelessness Scale and Socio-Demographic Information Form were fulfilled in the interview. Descriptive
statistical methods, Mann Whitney U, Spearman Correlation Test and Logistic Regression were used to analyze the data.
Results: Results of the study show that participants’ education level is correlated with interpersonal cognitive distortions and its all subscales and also residence
time is correlated with unrealistic relationship expectations and mind reading subscales of interpersonal cognitive distortions. Women who couldn’t take their
children in spite of they wanted to, has higher levels of interpersonal cognitive distortions and mind reading distortions compared to other women. Interpersonal
cognitive distortions with its all subscales are significantly correlated with traumatic stress, depression and hopelessness levels. Traumatic stress level had
predictive power for the interpersonal cognitive distortions.
Conclusions: It seems that interpersonal cognitive distortions are directly correlated to traumatic stress. As traumatic stress can increase the interpersonal
cognitive distortions, also cognitive distortions can increase the severity of traumatic stress symptoms.
Sheltered home violence against women interpersonal cognitive distortions traumatic stress depression hopelessness
Amaç: Bazı ruhsal sorunların bilişsel çarpıtmalarla ilişkili olduğu bilinmektedir. Bu araştırmada kadın konukevinde kalan ve şiddet görmüş olan kadınların
ilişkilere ilişkin bilişsel çarpıtmalarının örseleyici stres, depresyon ve umutsuzluk düzeyleri ile olan ilişkisinin araştırılması amaçlandı.
Yöntem: İstanbul’da ve Kocaeli’de bulunan üç kadın konukevinde kalan 79 kadın ile görüşüldü. Görüşmede İlişkilere İlişkin Bilişsel Çarpıtmalar Ölçeği,
Travmatik Stres Belirti Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği, Beck Umutsuzluk Ölçeği ve araştırmacılar tarafından hazırlanan Demografik Bilgi Formu kullanıldı.
Verilerin çözümlenmesinde tanımlayıcı istatistik yöntemleri, Mann Whitney U, Spearman Korelasyon Testi ve Lojistik Regresyon analizi kullanıldı.
Bulgular: Araştırmanın sonuçları katılımcıların eğitim düzeyinin ilişkilere ilişkin bilişsel çarpıtmaların tüm alt etmenleriyle, kadın konukevinde kalış süresinin
ise gerçekçi olmayan ilişki beklentisi ve zihin okuma alt etmenleriyle ilişkili olduğunu gösterdi. Yanına alamadığı çocuğu bulunan kadınların ilişkilere ilişkin
bilişsel çarpıtmalar ve zihin okuma puanlarının daha yüksek olduğu bulundu. İlişkilere ilişkin bilişsel çarpıtmalar ve tüm alt etmenlerinin örseleyici stres,
depresyon ve umutsuzluk düzeyleri ile anlamlı olarak ilişkili olduğu görüldü. Örseleyici stres belirtileri ilişkilere ilişkin bilişsel çarpıtmalar için yordayıcı
bulundu.
Sonuç: İlişkilere ilişkin bilişsel çarpıtmalar örseleyici stresle doğrudan ilişkili gibi görünüyor. Örseleyici stres yaşantısı bilişsel çarpıtmaları artırabileceği gibi
bilişsel çarpıtmalar da örseleyici stres belirtilerinin şiddetini artırabilir.
: Kadın konukevi kadına yönelik şiddet ilişkilere ilişkin bilişsel çarpıtmalar örseleyici stres depresyon umutsuzluk
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Özgün Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2017 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mayıs 2017 |
Kabul Tarihi | 31 Mayıs 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |