Objective: The
purpose of this study was to assess morphologic features of alveolar bone
supporting maxillary premolars and molars and to determine the relationship
between maxillary sinus and teeth using cone beam computed tomography (CBCT).
Material and Methods: In
CBCT scans of 100 patients, the thickness of both trabecular bone and cortical
plates surrounding 652 posterior teeth were measured and the relationship
between teeth and maxillary sinus was classified. Also,
the angle between the teeth and the alveolar crest was measured.
Results: Of the teeth examined, 25 % were in contact
with the inferior wall of maxillary sinus, 12% had penetrated the sinus and 63
% were far away from maxillary sinus. The closest root to the maxillary sinus floor was
mesiobuccally root of second molar teeth with 1.3 mm distance. The
teeth which had thinnest bone configuration were maxillary first premolars. There
were no significant differences for measurements between sides and gender
(p>005). Buccal bone thickness and distance to the maxillary sinus floor
showed a negative correlation in molars (p˂0.001 and 0.003).
Conclusion:
In order to prevent possible complications, a
three-dimensional analysis of the posterior maxilla and maxillary sinus is
required before implant procedures to be performed on the maxillary posterior
region.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, maksiller
premolar ve molar dişleri destekleyen alveoler kemiğin morfolojik özelliklerini
ve maksiller sinüs ile dişler arasındaki ilişkiyi koni ışınlı bilgisayarlı
tomografi (KIBT) kullanarak değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntemler: 100 hastanın KIBT taramalarında, 652
arka dişi çevreleyen hem trabeküler kemik hem de kortikal kemik kalınlığı
ölçüldü ve dişler ile maksiller sinüs arasındaki ilişki sınıflandırıldı. Ayrıca,
dişlerin alveol kreti ile arasındaki açı ölçüldü.
Bulgular: İncelenen dişlerin % 25'i maksiller
sinüsün alt duvarı ile temas halinde, %12'si sinüsün içinde, % 63'ü ise
maksiller sinüsten uzaktaydı. Maksiller sinüs tabanına en yakın kök 1.3 mm
mesafe ile ikinci molar dişlerin meziyobukkal kökleriydi. En ince kemik
konfigürasyonuna sahip dişler maksiller birinci premolardı. Taraflar ve
cinsiyet arasında ölçümler açısından anlamlı fark yoktu (p>005). Bukkal
kemik kalınlığı ve maksiller sinüs tabanına olan uzaklık, azı dişlerinde
negatif korelasyon gösterdi (p˂0.001 ve 0.003).
Sonuç: Olası komplikasyonları önlemek için,
maksiller posterior bölgeye yapılacak implant işlemlerinden önce, posterior
maksilla ve maksiller sinüsün üç boyutlu analizine ihtiyaç vardır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | MAK |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 8 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
Bu Dergi, Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınıdır.