Amaç: Opere edilecek olan hastaların intraoperatif ve postoperatif risklerini en aza indirmek için çabalamamız gerekmektedir. Giderek büyüyen bir sorun haline gelen obezite tedavisinde bariyatrik cerrahi, uygun hastalarda önerilen bir seçenek haline gelmiştir. Bu çalışmada, obez hastalarda kardiyak problemlerin sıklığını göz önünde bulundurarak, olası komplikasyonları preoperatif sıvı tedavisi yardımıyla en aza indirmek amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Amerikan Anesteziyologlar Derneği Fiziksel Statü Sınıflandırmaları 1-2 grubunda, 18-50 yaş arası, laparoskopik sleeve gastrektomi geçirecek olan, vücut kitle indeksi 30 ve üzeri obez 31 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar kura yöntemiyle iki gruba ayrıldı. 1. gruba preoperatif dönemde sıvı tedavisi uygulanmadı. 2. gruba ise, preoperatif dönemde 3 saatte tamamlanacak şekilde ideal kilosuna göre saatte 10 ml/kg/saat intravenöz kristaloid sıvı uygulandı. 1. grup ve 2. grup hastalarda intraoperatif olarak belirli zamanlarda kardiyak output, stroke volüm varyasyonu, stroke volüm indeksi ölçümleri yapıldı. Bu parametreler gruplar arasında karşılaştırıldı.
Bulgular: FloTrac™ sensörü ile ölçülen kalp parametreleri arasında sadece ekstübasyon sonrası ölçülen stroke volüm varyasyonu değerlerinde gruplar arasında fark bulundu. Diğer değerler için gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı.
Sonuç: Preoperatif sıvı tedavisi alan ve almayan hastalar arasında, ameliyatın çeşitli zamanlarında ölçülen kardiyak output, stroke volüm varyasyonu ve stroke volüm indeksi değerleri benzerdir. Bu konuda daha farklı sıvı tedavi modellerine ve daha fazla hasta içeren kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.
Obezite bariatrik cerrahi kalp debisi sıvı tedavisi intraoperatif izlem
Objective: We must strive to minimize the intraoperative and postoperative risks for patients who will undergo surgery. In the treatment of obesity, which is becoming an increasingly pressing issue, bariatric surgery has become a recommended option for suitable patients. This study aimed to minimize potential complications in obese patients by considering the frequency of cardiac problems and using preoperative fluid therapy.
Material and Methods: The study included 31 obese patients with a Body Mass Index of 30 or above, aged 18-50, who were in the American Society of Anesthesiologists Physical Status Classifications 1-2 group and were scheduled to undergo laparoscopic sleeve gastrectomy. Patients were randomly divided into two groups. The first group did not receive fluid therapy during the preoperative period. In the second group, intravenous crystalloid fluid was administered at a rate of 10 ml/kg/hour over 3 hours in the preoperative period, based on their ideal weight. Cardiac output, stroke volume variation, and stroke volume index measurements were taken at specific times intraoperatively in patients from both groups. These parameters were compared between the groups.
Results: Among the cardiac parameters measured with the FloTrac™ sensor, only the stroke volume variation values measured after extubation showed a difference between the groups. There was no statistically significant difference between the groups for the other values.
Conclusion: The cardiac output, stroke volume variation, and stroke volume index values measured at various times during the surgery are similar between patients who received preoperative fluid therapy and those who did not. There is a need for more comprehensive studies that involve different fluid therapy models and more patients in this area.
Obesity bariatric surgery cardiac output fluid therapy intraoperative monitoring
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Özgün Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 4 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 26 Sayı: 3 |
Bu Dergi, Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınıdır.