Klasik şiirin dünyası sınırları şairin hayal gücüyle çizilen bir mecradır. Şairi şiirin şekil özellikleri dışında kısıtlayan tek unsur hayal gücüdür. Şair isterse Güneş’i feleğin tahtına oturtabilir ya da hükümdarın kılıcını arşa astırabilir. Bunu yaparken istiareler, teşbihler, hüsnütaliller kullanır. Alışılmadık bağdaştırmalar kurmakta klasik şairin eşi yoktur denilse mübalağa olmaz. Doğadaki hemen her unsur onun hayallerinde bambaşka kılıklarla karşımıza çıkar. Bu unsurlardan biri de “amber”dir. Amber, Osmanlı toplumunun gündelik hayatında önemli bir yeri olan, uzak coğrafyalardan getirilmesi ve zor bulunması sebebiyle de oldukça kıymetli bir maddedir. Onun bu kadar aranan bir nesne olmasındaki en önemli amil hiç kuşkusuz eşsiz kokusudur. Şiirlerde de gerek kokusu gerek rengi ve şekli bakımından sevgilinin fizikî güzellik unsurları başta olmak üzere birçok unsurla benzetme ilişkisi içerisinde ele alındığı görülmektedir. Bunun yanı sıra güzel kokusu sebebiyle yiyecek ve içeceklere belli miktarda karıştırılarak yeme-içme kültüründe, başka unsurlarla yahut yalnız başına kullanılarak mekânlarda mum ya da tütsü olarak kullanıldığı da bilinmektedir. Amberin macerası burada da bitmez; amber bir tür reçineyle yoğurularak güzel kokulu bir macun elde edilir. Bu macunun sertleşmesi ve şekillendirilmesi sonucunda tespih, takı, kahve fincanı, kâse ve benzeri birçok eşyanın yapımında amber kullanılır. Bu çalışmada klasik şiirin dünyasına tabiattan dâhil olan ve eşsiz kokusuyla bilinen “amber” ele alınmıştır. Amberin tanımı, nasıl oluştuğu, nerelerde bulunduğu konusunda malumat verilerek klasik şiirde ne şekilde kullanıldığı tespit edilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |