Yalnızlık kişinin çevresine, duygularına ve kendine
karşı yaşadığı bir olgudur. Bu olgunun insan hayatında ve benliğinde ortaya
çıkış nedeni; düşük benlik saygısı, düşük sosyal beceriler, bağlanma ve
bağlanamama durumunu insanda derinleştirir.
İkinci Yeni şiirinde yalnızlık, bireyin benlik
saygısını yitirmesi, etrafıyla ve kendisine karşı uyum sorununu yaşamasıyla
ortaya çıkar. İkinci Yeni şiirinde modern bireyin değişen yaşam algılarına
karşı yaşadığı uyum sorunsalı, şairlerin benlikleri ile hayatın gerçekleri
arasında sıkışıp kalmalarına neden olur. Bu durum ileri boyutta şiirlerde düşük
sosyal becerilerin gelişmesine neden olur ve şiirde yalnızlık duygusu bütün
şiirlerinin iç atmosferini kaplar.
Turgut Uyar’ın şiirlerinde yalnızlık itkisinin görüntü
seviyesi, varlık ve nesnelere göre imgesel bir açılım yaratır. Bu açılımlar
kendi şahsî mizacından kaynaklı olduğu gibi şiirlerde ele aldığı modern “ben”in
ontolojik kökenli yalnızlık duygusunu doğurur. Uyar’ın şirinlerinde yalnızlık
edimi; kadın, cinsellik, mekân ve benlik ve varoluşsal tutunamayış olarak kendine
varlık bulur.
Uyar’ın şiirlerinde de yalnızlık, bilişsel boyutlu
ortaya koyulduğu gibi ontolojik kökenli bir duygu yoğunluğu olarak da karşımıza
çıkar. Turgut Uyar yalnızlık duygusunu son derece özel ve kişisel bir yaşantı
deneyimine dönüştürerek yaratıcı bir yazma eylem haline getirir. Şairin
şiirlerinde yalnızlık psikolojik-bilişsel ve varoluşsal bir ilişkiler düzlemi
olarak görülür. Uyar, modern insanın dünyayı ve kendini kavramasını bilişsel ve
sosyal yalnızlık boyutuyla ilişkilendirerek ontolojik bir savunma ve savrulma
durumu yaratır. İnsanın kendi öznelliğini kavraması, Uyar’ın şiirlerinde
yalnızlık duygusunu varoluşsal bir tutunamama sorununa dönüştürür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2019 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |