Menâkıbnâmes are works that recount the lives of saints recognized within the Sufi tradition, often emphasizing their miraculous deeds. These texts, characterized by their religious and mystical dimensions, provide significant insights for both social and cultural history as well as the history of literature. Göynüklü Seyyid Hüseyin Enîsî stands out as one of the noteworthy authors of the menâkıbnâme genre in classical Turkish literature. Following his Menâkıb-ı Akşemseddin, regarded as the most reliable source on Akşemseddin and his circle, Enîsî authored another menâkıbnâme entitled Mir’âtü’l-vefâ li-Vücûhi’s-safâ, which focuses on Karaca Ahmed Sultan and his sons. Two manuscript copies of this latter work have been identified, though its date of composition remains unknown. In addition to Karaca Ahmed, the text also records the hagiographies of figures such as Mûsâ ez-Zûlî, Sheikh Dâvûd, and Sheikh Kâsım Paşa. The abundance of accounts concerning Mûsâ ez-Zûlî renders the work a valuable source for reconstructing his life as well. The autobiographical details in the introduction provide previously unknown information about Hüseyin Enîsî’s birth, family, milieu, and education. While the preface is written in an ornate and artistic style, the main body of the work employs a plain Turkish, thus representing a significant example of sixteenth-century Anatolian Turkish in the historical development of the language. Beyond its linguistic features, the work is an important source for classical Turkish literature and the history of Sufism, owing both to the hagiographical material it contains and the original biographical data it offers about its author. This study introduces Hüseyin Enîsî’s Mir’âtü’l-vefâ li-Vücûhi’s-safâ, presents newly identified information gleaned from its narratives, and provides a critical edition of its preface in light of its significance for the study of the work and its author.
Sufi Hagiography (Menâkıbnâme) Hüseyin Enîsî Mir’âtü’l-vefâ li-Vücûhi’s-safâ Karaca Ahmed Sultan 16th Century
Menâkıbnâmeler, tasavvufi gelenek içerisinde veli kabul edilen şahsiyetlerin yaşantılarını kerametleriyle birlikte anlatan metinlerdir. Dinî ve tasavvufi özellikleri baskın olan bu eserler hem sosyal ve kültürel tarih hem de edebiyat tarihi açısından önemli veriler sunar. Göynüklü Seyyid Hüseyin Enîsî, klasik Türk edebiyatında menâkıbnâme türünün dikkate değer müelliflerinden biridir. O, Akşemseddin ve yakınlarına dair en güvenilir kaynak kabul edilen Menâkıb-ı Akşemseddin’den sonra Karaca Ahmed Sultan ve oğulları hakkında Mir’âtü’l-vefâ li-Vücûhi’s-safâ adlı bir menâkıbnâme daha telif etmiştir. Şu ana kadar iki yazma nüshası tespit edilen ikinci eserin yazılış tarihi belli değildir. Mir’âtü’l-vefâ li-Vücûhi’s-safâ Karaca Ahmed dışında Mûsâ ez-Zûlî, Şeyh Dâvûd ve Şeyh Kâsım Paşa gibi sûfîlerin menkabelerini de ihtiva etmektedir. Özellikle Mûsâ ez-Zûlî’ye dair menkabelerin fazlalığı onu ez-Zûlî’nin yaşamı için de önemli bir kaynak kılmaktadır. Mukaddimesinde yer alan otobiyografik anlatımlar, Hüseyin Enîsî’nin doğum tarihi, ailesi, yetiştiği çevre ve eğitim süreci hakkında şimdiye dek bilinmeyen bilgileri ortaya koymaktadır. Mukaddimesi sanatkarâne bir dil ve üslupla, asıl bölümü sade bir Türkçeyle kaleme alınmıştır. Bu nedenle Türk dilinin tarihsel gelişim sürecinde 16. yüzyıl Anadolu Türkçesini yansıtan değerli bir örnek konumundadır. Bunun yanında hem içerdiği menkabeler hem de müellifine dair sunduğu özgün bilgilerle klasik Türk edebiyatı ve tasavvuf tarihi açısından önemli bir kaynak niteliği taşımaktadır. Bu makalede Göynüklü Emîr Hüseyin Enîsî’nin Mir’âtü’l-vefâ li-Vücûhi’s-safâ adlı eseri tanıtılmış, yazarın burada bulunan anlatımlar sayesinde tespit edilen yeni bilgileri sunulmuş, eser ve müellif hakkında önemli malumat içermesi nedeniyle Mir’âtü’l-vefâ li-Vücûhi’s-safâ’nın mukaddimesinin tenkitli metni paylaşılmıştır.
Menâkıbnâme Hüseyin Enîsî Mir’âtü’l-vefâ li-Vücûhi’s-safâ Karaca Ahmed Sultan 16. Yüzyıl.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 26 Ağustos 2025 |
| Kabul Tarihi | 3 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 11 Sayı: 4 |



