Language, as a means of conveying emotion and thought, saves human communities from being mere crowds and ensures unity of feelings and ideas among them. It is the most important element that brings together culture and nation. Vocabularies are among the unique riches of languages. Vocabulary studies constitute a complementary field of research that undertakes the function of tracing, documenting, and archiving both material and spiritual culture and historical heritage not only through physical remains but also through language itself. Historical vocabulary research makes it possible to study the differentiated cultural spheres, shared life cycles, experiences, and common pasts of nations. The vocabulary that emerges in a particular period of a language is also an important source for obtaining general information about the cultural level of societies.
The main focus of our study, the vocabulary related to animals and animal husbandry, appears as an indispensable element of Turkish culture, as in the literature and culture of every society. For the Turks-who once led a nomadic life and later adopted a settled way of living- animals held a very significant place. The Turks not only used animals to obtain clothing and food but also exalted certain animals by attributing sanctity to them. The fact that, even today, there are animals among Turkic communities that are considered sinful or forbidden to hunt is one of the examples of this situation. In addition, they used animals as cures for illnesses, companions in sorrow, mounts, names for periods of time, and even as helpers in the afterlife. As in many cultures, animals are among the indispensable building blocks of Turkish culture.
In this article, the animal and animal husbandry conceptual field in Chagatai -the historical predecessor of modern Uzbek- is examined through the vocabulary found in Ali Shir Navā’ī’s works, and its commonalities with contemporary Uzbek are revealed.
Dil, duygu ve düşünceyi insana aktaran bir vasıta olarak insan topluluklarını bir yığın olmaktan kurtarıp aralarında duygu düşünce birliği sağlamaktadır. Dil, kültürü ve milleti bir araya getiren en önemli unsurdur. Söz varlıkları dillerin eşsiz zenginliklerinden biridir. Söz varlığı çalışmaları, maddi ve manevi kültürün ve tarihsel mirasın yalnızca maddi kalıntılar üzerinden değil, aynı zamanda dil aracılığıyla da izini sürme, belgeleme ve arşivleme işlevini üstlenen tamamlayıcı bir araştırma alanıdır. Tarihsel söz varlığı çalışmaları ulusların farklılaşan kültürel alanları, ortaklaşan yaşam döngüleri, deneyimleri ve ortak geçmişleri üzerinde çalışmaya imkân tanımaktadır. Bir dilin belli bir döneminde ortaya çıkan söz varlığı da toplumların kültür seviyeleri hakkında genel bilgiler edinmek için önemli bir kaynaktır.
Çalışmanın ana unsuru olan hayvan ve hayvancılık söz varlığı her toplumun edebiyatında ve kültüründe olduğu gibi Türk kültüründe de vazgeçilmez bir unsur olarak karşımıza çıkar. Konargöçer ve daha sonraları yerleşik hayata geçmiş bir toplum özelliği gösteren Türkler için hayvanlar çok önemli bir yere sahiptir. Türkler, hayvanları giyecek ve yiyecek sağlamak için kullanmanın yanı sıra kimi hayvanları kutsiyet atfederek yüceltmişlerdir. Günümüzde Türk topluluklarında hâlen avlanması yasak ve günah görülen hayvanların bulunması bu durumun örnekleri arasındadır. Bunların dışında hastalıklarına çare, dertlerine yoldaş, kendilerine ata, zamanlarına isim ve öteki dünyada yardımcı olarak da hayvanları kullanmışlardır. Hayvanlar, birçok kültürde olduğu gibi, Türk kültürünün de vazgeçilmez yapı taşlarıdır.
Bu makalede günümüz Özbekçenin öncülü Çağataycadaki hayvan ve hayvancılık kavram alanı Ali Şîr Nevâyî’nin eserlerindeki söz varlığı incelenecek ve günümüz Özbekçesiyle ortaklıkları ortaya konulmaya çalışılacaktır.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Güney-Doğu (Yeni Uygur/Özbek) Türk Lehçeleri ve Edebiyatları |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 7 Ekim 2025 |
| Kabul Tarihi | 25 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 11 Sayı: 4 |



