Oyun ve oyuncaklar, her insanın
yaşadığı çocukluk döneminin delilleridir ve gelecek kuşaklara aktarım açısından
büyük önem taşımaktadır. Çocuk oyunlarının aktarımı konusunda üretken
kurumlardan biri de sinema sektörüdür. Bu yazının amacı, Türk sinemasına oyun
kültürünün aktarımı açısından yön verdiği düşünülen on beş Türk filmini
kuşaklararası kültür aktarımı açısından tartışmak ve çocuğun Türk filmlerinde
nasıl yer aldığını ortaya koymaktır. Söz konusu filmler; 1960, 1970, 1980, 1990
ve 2000li yıllardan seçilmiştir.
Türk filmlerinde çocuk oyunları
konusunu tespit edip analiz etme fikri, öncelikle 2009 yılında Prof. Dr. Öcal
Oğuz’un Kültür ve Medya İlişkileri dersi için, ardından da 2010 yılında benim
verdiğim Çocuk Oyunları ve Oyuncakları dersi için Gazi Üniversitesi Türk
Halkbilimi Bölümü öğrencilerinden ödev istemekle başlamıştır. Bunun sonucunda, 1960’lardan
Günümüze Türk Sinemasının Geleneksel Çocuk Oyunları isminde bir kitap
hazırlanmıştır. Bu yazının ana malzemesi olan on beş filmin bazıları bu
kitaptan alınmış, bazıları da yedi yıldır tarafımdan derlenmiştir.
Bu çalışmada Türk sineması; çocuk, oyun ve
oyuncak imgeleri çerçevesinde değerlendirildiği kadar, sunduğu halkbilimsel
veriler açısından da analiz edilmiştir. Bu açıdan bakıldığında ne yazık ki Türk
sineması Adile Naşit, Münir Özkul ya da Kemal Sunal gibi oyuncuları artık
yetiştirememektedir. Bu oyuncular tekerleme söyleyerek, masal anlatarak ve çocukların
oynadıkları oyunlara katılarak sözlü kültürel mirasın devamlılığını sürdürmede
önemli bir konuma sahiptir.
Elektronik çağın hızlı bir şekilde
yaşandığı günümüzde görsel sanatların önemli bir kolu olan sinemanın toplumun
her kesiminden ziyâde gençler üzerindeki etkisi kaçınılmazdır. Bu noktada Türk
halkbilimcilerin kültürel miras belleği ile iletişim sektöründeki çalışanların
disiplinlerarası çalışmalar yapması gerekliliği ortadadır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2017 |
Gönderilme Tarihi | 20 Şubat 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 10 Sayı: 19 |