Cinema, that appears in early
19th century preserves its popularity as a politic vehicle in every age with
technological developments from its first days to today, in the context of
narratives, representations and its potential about power of transformation.
On the
other hand, “earth” has become to be the subject of many disciplines, from
myths to religion,
from folk tales to art, from law to sociology, by relating to existence, life, after
and before; and it remains the subject of many disciplines, too.
The
most prominent fantastic horror figures of "horror films", preserving
their day-to-day popularity and still appearing in different productions on
both white screen and other mass communication tools, are undoubtedly vampires, zombies, Frankenstein’s creatures who appears as
results of scientists’ experiments on dead people.
In this study, fantastic
horror characters in horror films of Western origin but globally popular have
been handled from the early years of cinema to today. These characters’ position which are actually dead but stuck
between life and death as being “evil that earth does not accept” is examined
in the meaning of representation. Meanings attributed to cinematic codes in
horror films are evaluated in relation with “earth accepts/ does not accept”.
19.
yüzyılın sonlarında ortaya çıkan sinema, başlangıcından bugüne kadar,
teknolojinin de ilerlemesiyle birlikte anlatıları, temsiliyet biçimleri ve onun
dönüştürücü gücünün potansiyeli bağlamında, politik bir araç olarak her dönem
popülaritesini korumuştur. “Toprak”
ise, varoluş, yaşam, sonrası ve öncesiyle ilişkilendirilerek mitolojiden
dinlere, halk anlatılarından sanata, hukuktan sosyolojiye kadar birçok
disiplinin konusu olmuştur ve olmaya da devam etmektedir.
”Korku
filmleri”nin, günümüze kadar popülaritesini korumuş ve hala hem beyaz perdede,
hem de diğer kitle iletişim araçlarında farklı prodüksiyonlarda boy gösteren en
belirgin fantastik korku figürleri, hiç şüphesiz ki vampirler, zombiler, ölü
insanlar üzerinde yapılan bilimsel deneyler sonucu ortaya çıkan Frankenstein’ın yaratıklarıdır.
Bu
çalışmada, sinemanın ilk yıllarından
bugüne kadar Batı kökenli ancak küresel ölçekte popüler olmuş korku filmlerindeki
fantastik korku karakterlerinin aslında ölü olmasına rağmen, ölümle yaşam
arasına sıkışmış bir noktada, “toprağın kabul etmediği kötüler” olarak
temsiliyet biçimleri incelenmiştir. Korku filmlerinde sinemasal kodlara
atfedilen anlamlar, “toprağın kabul ettikleri/etmedikleri”yle
ilişkilendirilerek değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 11 Sayı: 24 |