Yeryüzündeki
varlığını sürdürmek ve yeme, içme, barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak
adına pek çok çareye başvuran insanoğlu, modern teknolojinin gelişmediği
çağlarda veya teknolojik ilerlemelerle bir bağı bulunmayan kırsal mekânlarda
pek çok dinsel-büyüsel uygulamaya başvurmuş, pek çok inanışı benimsemiştir. Ele
alınan çalışmanın amacı, insanoğlunun en eski çağlardan bu yana yeryüzündeki
bereketi avına, soyuna, toprağına çekmeye yönelik geliştirdiği toprak, bereket
ve el odaklı inanış ve uygulamaları incelemektir. İnsanın hayatî bir uzvu olan
elin yaşam enerjisi, bereket ve bollukla olan ilişkisi ise bu inanış ve
uygulamaları çözümlemede hareket noktası olmuştur. Tarihöncesi çağlardan
itibaren gerek mağara gerek tapınaklarda karşılaşılan el sembolü, bolluk ve
bereket sağlamak adına başvurulan bir unsurdur. Çalışmanın içerisinde dikkat
çekilen önemli bir husus, tarih öncesi çağlardan itibaren dişil prensiple
ilgili görülen el sembolünün günümüzde dahi toprakla ilişkili kutsal kadın
imajıyla birlikte pek çok inanış ve uygulamada yer alıyor olmasıdır. Diğer
önemli bir husus ise, elin kutsallığı ve bereket getiriciliğinin odak noktası
olduğu tarıma bağlı inanış ve uygulamalardır. Tohumun toprağa ekiminden hasat
dönemi yapılan bayramlara kadar geniş bir zaman diliminde karşılaşılan bu
inanış ve uygulamalar çalışma içerisinde analiz edilecektir.
To continue their existence on Earth and to satisfy
their basic needs such as eating, drinking and having a shelter, humanity has
looked for many solutions and in the ages when there was no modern technology
or in rural places which has no contact with the technological advances, humans
have practiced various religious and magical rituals and had various faiths. The
aim of this study to examine the beliefs and practices which have been focused
on soil, fertility and hands which have been developed for bringing fertility
of the Earth to humans’ prey, relatives and soil. The life energy of the hand
as a vital organ and its relationship with fertility and abundance is the
starting point in analysing these beliefs and practices. The symbol of the
hands, which has been encountered both on the walls of caves and temples are
elements used for bringing fertility and abundance since the prehistoric ages.
This study emphasizes the fact that the symbol for the hands, which have always
been related to the feminine, are found in many beliefs and practices with the
image of the sacred female, related to the earth. Another important aspect of this study is the beliefs and
practices, related to farming which is believed to be the focus of the hands’
being sacred ad their bringing fertility. These beliefs and practices,
encountered in long periods of time, starting from plating the seed and ending
in the harvest period, which is celebrated, are analysed in this study.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 8 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 12 Sayı: 28 |