Toplumlar sadece maddi varlıklarından ibaret değildir. Onları diğer toplumlardan ayıran en önemli unsurları kültürel miraslarıdır. Birikimli olarak oluşan ve toplumun esas kimliğini oluşturan bu mirasların hem korunması hem de gelecek kuşaklara aktarılması, geçmiş ile gelecek arasında kurulacak köprülerin temellerini oluşturmaktadır. Bu kültürel miraslardan birisi olan Nevruz ya da bahar bayramı genel anlamda din ya da ulus ayrımı olmaksızın çok eski dönemlerden beri kutlanılagelen bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Hemen hemen tüm toplumlar tarihsel süreç içerisinde kendi inanma ve gelenekleri ile yoğurarak, temelde amaç aynı olsa da nevruza dair birtakım inanmalar ve gelenekler oluşturmuşlardır. Günümüzde daha çok Trakya ve Bulgaristan’ın bu bölgeye olan sınırında yaşayan Amucalar da Nevruz’a dair geleneklerini ve bu gelenekler etrafında oluşan inanmalarını canlı tutan ender topluluklardan birisidir. Bu çalışmada geçmişten getirdikleri kültürel miraslarının yanında çeşitlenme ve değişiklikler ile zengin bir kültürel birikime ve inanç çeşitliliğine sahip olan Amucaların Nevruz’a dair inanma ve gelenekleri, saha araştırması yoluyla derlenmiş ve veriler analiz edilmiştir.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi
SYL-2019-3101
Societies are not merely their material assets. What distinguishes them from other societies is their cultural heritage. Both the conservation and the transfer of these legacies, which are cumulative and constitute the main identity of the society, to the future generations constitute the foundations of the bridges between the past and the future. Nowruz or spring festival, which is one of these cultural heritages, is a phenomenon that has been celebrated since the archaic period without any distinction between religion and nation. Each society has created some beliefs and traditions about nevruz, even though the aim is the same, by kneading them with their own beliefs and traditions in the historical process. Today, the Amucas, who live mostly on the border of Thrace and Bulgaria, are also one of the rare communities that keep alive the traditions of Nowruz and their beliefs around these traditions. In this article, we have tried to compile through field research of the beliefs and traditions of Amucas, which have a rich cultural accumulation and diversity of belief, as well as diversification and changes along with their cultural heritage from the past.
SYL-2019-3101
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi, Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | SYL-2019-3101 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2020 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 13 Sayı: 31 |