Psychoanalysis, which is built on a series of psychological theories and methods, aims to understand and eliminate mental problems in the dark spaces of the unconscious getting to the root of them. Sexual fantasies during childhood and events forgotten through repression in this period are seen as sources that feed this dark place. Psychoanalysis tries to understand this dark, unknown area through the concept of "uncanny". The emotions that the characters repressed during their childhood in the novels The Last Voice They Hear, Silent Children and The Face That Must Die written in an uncanny atmosphere by the modern English horror writer Ramsey Campbell form the basis for the concept of “uncanny”. The source of the uncanny that characters experience is the undesired things of the past reaching the present with qualities unfamiliar as a result of the suppression. An unfinished, incomplete childhood comes to light in an adult body. What comes out with the return of the repressed deviates from what is familiar, and assumes a familiar but a strange form. The characters experience uncanny during the round trips between the two extremes. The dilemma that arises between the familiar and unfamiliar symbolizes their conflict with their own selves and their struggle between good and evil. The study will analyse Ramsey Campbell's aforementioned novels in the context of "uncanny".
Bir dizi psikolojik kuram ve yöntem üzerine inşa edilen psikanaliz, bilinçdışının karanlık bölmelerindeki ruhsal sorunların kaynağına inerek onları anlama ve giderme amacı taşır. Çocukluk dönemine özgü cinsel fanteziler ve bu dönemdeki bastırılma yoluyla unutulmuş olaylar bu karanlık yeri besleyen kaynaklar olarak görülür. Psikanaliz, ‘tekinsiz’ kavramıyla karanlık, bilinmeyen bu alanı anlamaya çalışır. Modern İngiliz korku yazarı Ramsey Campbell’ın tekinsiz bir atmosfer içinde kurgulanan The Last Voice They Hear, Silent Children ve The Face That Must Die adlı romanlarındaki karakterlerin çocukluk dönemlerinde bastırdıkları duygular tekinsizlik kavramının temelini oluşturur. Karakterlerin yaşadığı tekinsizlik geçmişteki istenmeyen şeylerin bastırılması sonucunda değişimlere uğrayarak bugüne ulaşması şeklinde görülür. Yarım kalmış, eksik yaşanmış bir çocukluk yetişkin bedeniyle gün yüzüne çıkar. Bastırılanın geri dönmesiyle ortaya çıkan şey bildik özelliklerinden saparak aşina fakat yabancı bir şekle bürünür. Karakterler iki uç arasındaki gidiş gelişler esnasında tekinsizlik yaşar. Tanıdık ve yabancı arasında ortaya çıkan ikilem onların, kendi benlikleriyle çatışmalarını, iyi ve kötü arasındaki mücadelelerini simgeler. Bu çalışmada Campbell’ın söz konusu romanları ‘tekinsiz’ bağlamında analiz edilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2021 |
Gönderilme Tarihi | 23 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 14 Sayı: 35 |