Dermatophyte infection
constitutes a significant proportion of patients admitted to dermatology
clinics. Dermotophytosis mimics the clinical picture of many diseases.
Detection of dermatophytosis agents is important for prevention and treatment
as well as for epidemiological studies. In
this study, samples taken from patients suspected of dermotophytosis between
01.06.2010 and 01.06.2019 were examined and the frequency of isolated
dermatophytes was determined and it was aimed to evaluate the agreement between
clinical diagnosis and laboratory diagnosis. Hair, skin and nail samples taken
from patients suspected of dermatophytosis were examined. Preparations with 10 %
KOH were prepared for direct microscopic examination. Sabouraud Dextrose Agara
double plate cultivation was performed for the samples that were cultured.
Under direct microscopic examination 1800 (36 %) of the 4993 samples were found
to be positive. When the results of the cultures were examined; Trichophyton rubrum (Castell.) Sabour. (78 %) was the most commonly isolated
dermatophyte agent and Trichophyton
rubrum was followed by T. tonsurans
(7.6 %), T. mentagrophytes (3.8 %), T. verrucosum (3.8 %), Microsporum canis (3 %) and M. gypseum ( E.Bodin) Guiart&Grigoraki (2.3 %) respectively. According to our results, the
concordance between direct microscopy results and clinical diagnosis were 50.3 %;
however, there was a 63.6 % concordance between culture results and clinical
diagnosis. In line with these data, it is considered that clinical microscopic
examination and culture method should be performed in addition to clinical
evaluation for the diagnosis of dermatophytosis.
Dermatophyte Dermatophytosis Epidermophyton Microsporum Trichophyton
Dermatoloji kliniklerine başvuranların önemli bir kısmını
dermatofit enfeksiyonu olan hastalar oluşturmaktadır. Dermotofitozlar pekçok
hastalığın klinik tablosunu taklit etmektedir. Dermatofitoz etkenlerinin
saptanması, korunma ve tedavide yol gösterici olduğu gibi epidemiyolojik çalışmalar için de önemlidir. Bu çalışmada, 01.06.2010 ve 01.06.2019 tarihleri
arasında dermotofitoz şüpheli hastalardan alınan örnekler
incelenerek, izole edilen dermatofitlerin sıklığı belirlenmiştir ve ayrıca
klinik tanı ile laboratuvar tanısı arasındaki uyumun değerlendirilmesi
amaçlanmıştır. Dermatofitoz şüpheli
hastalardan alınan kıl, deri ve tırnak örnekleri incelenmiştir. Direkt
mikroskobik inceleme amacıyla % 10 KOH ile hazırlanan preparatlar
hazırlanmıştır. Kültür istemi olan örneklerin ise Sabouraud Dekstroz Agara çift plak ekimleri
yapılmıştır. Direkt mikroskobik inceleme yapılan 4993 örnekten 1800’ü (% 36)
pozitif olarak bulunmuştur. Kültür sonuçları
incelendiğinde; Trichophyton rubrum
(Castell.) Sabour. (% 78) en sık
izole edilen dermatofit etkeni olup bunu sırasıyla T. tonsurans (% 7.6), T. mentagrophytes
(% 3.8), T. verrucosum (% 3.8), Microsporum canis (% 3) ve M. gypseum ( E.Bodin) Guiart&Grigoraki (% 2.3) izlemiştir. Çalışmamızın
sonuçlarına göre; direkt mikroskopi sonuçlarıyla klinik tanı arasında % 50.3;
kültür sonuçlarıyla klinik tanı arasında ise % 63.6 oranında bir uyum tespit
edilmiştir. Bu veriler doğrultusunda, dermatofitoz tanısı için klinik
değerlendirmenin yanı sıra, direkt mikroskopik inceleme ve kültür yönteminin
yapılmasının yararlı olacağı düşünülmüştür.
Dermatofit Dermatofitozis Epidermophyton Microsporum Trichophyton
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | 2nd International Eurasian Mycology Congress (EMC’ 19) |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 10 Sayı: 3 |
Uluslararası Hakemli Dergi
Dergimiz, herhangi bir başvuru veya yayımlama ücreti almamaktadır
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.