Mysticism, which is present in many religious traditions, is a phenomenon that stands out in Judaism under the name of 'Kabbalah'. This system of thought, about which we cannot make precise statements about exactly when and where it emerged in the Jewish tradition, expresses a dynamic structure that has various constants and has changed depending on the conjuncture of the historical process. When the development process of this movement in Judaism is scrutinized, the Middle Ages, as in many other religious traditions, emerge as a period that stands out in terms of Jewish mysticism. In this regard, Bahya ibn Pakuda (d. 1120?), one of the Jewish theologians of medieval Spain, who is also the subject of this research, is one of the prominent mystics. He discusses his thoughts on mysticism in his work al-Hidāya ilā Farā'iz al-Kulūb. In this work, the theologian formulates a morality-based conception of religion by demonstrating that the intention of the heart is also binding in addition to physical worship and actions. In this respect, Bahya suggests that there are various obligations that the heart must also obey and that ten of these obligations express the essential principles. From this point of view, it is seen that ibn Pakuda's mystical views are built on the principles of the unity of God, contemplation, obedience to God, reliance, humility, repentance, self-examination, asceticism, and love of God. This study aims to analyze Bahya ibn Pakuda's mystical theology in line with these principles and to present a comprehensive perspective on his mystical theology.
History of Religions Judaism Mysticism Bahya ibn Pakuda al-Hidāya ilā Farāizi
Birçok dini gelenekte mevcut olan mistisizm, Yahudilikte de ‘Kabala’ adı altında öne çıkan bir olgudur. Yahudi geleneğinde tam olarak ne zaman ve nerede ortaya çıktığı hakkında kesin söylemlerde bulunamadığımız bu düşünce sistemi, çeşitli sabitelere sahip olmakla beraber tarihsel süreçte konjonktüre bağlı olarak değişiklik göstermiş dinamik bir yapıyı ifade etmektedir. Bu akımın Yahudilikteki gelişim süreci mercek altına alındığında Orta Çağ, diğer pek çok dini gelenekte olduğu gibi, Yahudi mistisizmi açısından da temayüz eden bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hususta araştırmanın da inceleme konusunu teşkil eden Orta Çağ İspanya’sının Yahudi teologlarından Bahya ibn Pakuda’nın (ö. 1120?) önemli mistiklerden biri olduğu görülmektedir. O, mistisizme ilişkin düşüncelerini el-Hidâye ilâ Ferâizi’l-Kulûb eserinde ele almaktadır. Bahsi geçen eserde bedenî ibadet ve eylemlerin yanı sıra kalpteki niyetin de bağlayıcılığını ortaya koyan teolog, ahlak temelli bir din anlayışı formüle etmektedir. Bu minvalde Bahya; kalbin de uyması gereken çeşitli vecibelerin olduğunu; bu vecibeler içerisinde on tanesinin temel kaideleri ifade ettiğini salık vermektedir. Buradan hareketle ibn Pakuda’nın mistik görüşlerinin Tanrı’nın birliği, tefekkür, Tanrı’ya itaat, tevekkül, ihlas, alçakgönüllülük, tövbe, nefis muhasebesi, riyazet ve Tanrı sevgisi prensipleri üzerine inşa edildiği görülmektedir. Bu araştırmada bahsi geçen bu prensipler doğrultusunda Bahya ibn Pakuda’nın mistik teolojisine dair bütüncül bir perspektif sunulması hedeflenmektedir.
Dinler Tarihi Yahudilik Mistisizm Bahya ibn Pakuda el-Hidâye ilâ Ferâizi’l-Kulûb
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dinler Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 25 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Marifetname Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.