İflas tasfiye sürecinin hukuka uygun tamamlanabilmesi açısından kayıt kabul davasının önemi yadsınamaz bir gerçektir. Kayıt kabul davalarında ise kimi zaman, alacağa esas bir icra takibi söz konusu olmaktadır. Bu takibin derdest olduğu aşamada, iflas kararı verildikten sonra artık kayıt kabul davaları gündeme gelebilmektedir. Kayıt kabul davaları nedeniyle masaya kaydı gereken miktarın hesaplanması aşamasında, yasal icra vekâlet ücretinin anaparaya eklenmemesi yönünde Yargıtay'ın genel uygulaması uzun yıllardan beri devam etmektedir. Ancak az sayıda da olsa farklı yönde Yargıtay kararları mevcuttur. Halihazırda, bu konudaki Yargıtay'ın genel uygulamasını bölge adliye mahkemeleri ve ilk derece mahkemeleri genel olarak dikkate almaktadır. Kayıt kabul davalarının red veya kabulü durumunda hükmedilmesi gereken vekâlet ücreti ile ilgili doktrinde tartışmalar bulunduğu halde, masaya kaydı gereken miktarın hesaplanması aşamasında yasal icra vekâlet ücretinin anaparaya eklenmesinin gerekip gerekmediği noktasında doktrinde tartışmanın yaşanmadığı gözlemlenmektedir. Bu makalede olan hukuk ve olması gereken hukuk açısından bu konu ele alınacaktır.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 11 Nisan 2025 |
| Kabul Tarihi | 17 Haziran 2025 |
| Erken Görünüm Tarihi | 22 Eylül 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 16 Temmuz 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 31 Sayı: 1 |