Türk fikri mülkiyet sistemi 1995 yılında modernize edilmiştir. Bu sistemin bir parçası olarak patent, faydalı model ve tasarım gibi fikri ürünlere özgü hukuki düzen- lemeler yapılmıştır.
Yasa koyucular buluş ve tasarım sahibine münhasır yetkiler vererek bir süre fikri ürününü rekabete karşı korur. Fikri ürünü korumakla yasa koyucular, ilgili ürün grubunda pazardaki rekabetin süreli olarak sınırlandığının, hatta somut olaya bağlı olarak yok edilebileceğinin farkındadır. Yasa koyucular, buluşların ve özgün tasarımla- rın promosyonu ile serbest rekabet arasında denge kurarlar. Bu dengenin sağlanabil- mesi bakımından fikri mülkiyet korumasının süreli olması işin doğası gereğidir.
İşte tam burada tescilsiz fikri ürünlerin hangi şartlarda korunacağı sorusu akla gelmektedir. Bu konu Türk hukukunda özel olarak düzenlenmemiş olup, sorunun çö- zümü doktrin ve içtihat hukukuna kalmıştır. Sorun, başka hukuklarda da önemli tartış- malara yol açmıştır. Elinizdeki çalışmada karşılaştırmalı hukuk ışığında bir inceleme yapılmıştır. Bu yapılırken özellikle Türk içtihat hukukunda benimsenen yaklaşımın kritiği yapılarak öneriler getirilmiştir.
Türk Fikri Mülkiyet Hukuku Sınai Ürün Karşılaştırmalı Hukuk Patent Faydalı Model Tasarım Haksız Rekabet Emek İlkesi İltibas Taklit
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 18 Sayı: 2 |