İhmalin takdirinde hangi ölçünün uygulanacağı konusunda kanunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Doktrinde ve uygulamada objektif özen ölçüsü istisnasız şekilde kabul edilmekte ve uygulanmaktadır. Objektif özen ölçüsü, varsayımsal ortalama bir tipi esas alan ve beklenen sosyal maliyeti yüksek olan bir ölçüdür. Bu nedenle, hukuki eşitlik, hukuki belirlilik ve hukuki güvenlik ilkelerine ve sosyal maliyetlerin asgariye indirilmesi amacına uygun değildir. İhmalin içeriği, kişiselleştirilmiş özen ölçüsüne göre belirlenmelidir. Çünkü kişiselleştirilmiş özen ölçüsü, failin bizzat kendisini ve davranışlarını esas almakta olup, beklenen sosyal maliyeti objektif özen ölçüsünden daha azdır. Kişiselleştirilmiş özen ölçüsünün, ülkemizde hukuken ve teknik olarak uygulanabilirliği noktasında herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 26 Sayı: 1 |