Edimden doğan zenginleşmeler arasında en sık rastlanılan condictio indebiti, yani borç olmayan şeyin ifasına dayanan sebepsiz zenginleşme talebi, Türk Borçlar Kanununun 78. maddesinde özel bir hüküm ile düzenlenmiştir. Anılan hükümde sebepsiz zenginleşme talebinin ileri sürülebilmesi, ilk bakışta yalnızca yanılarak borcu ifa etme şartına tabi tutulmuş, borcun özgür iradeyle ifa edilmediği diğer haller göz ardı edilmiş görünmektedir. Ancak İsviçre ve Türk hukuklarında kabul edildiği gibi condictio indebiti; özgür iradeyle ifanın bulunmadığı diğer durumlarda ve özellikle irade sakatlığı halleri ile sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkisinin tarafları arasındaki aşikâr güç dengesizlikleri bulunduğu gibi diğer hallerde de ileri sürülebilir. Bu kapsamda borç olmayan şeyin ifasına dayanan sebepsiz zenginleşme talebinin sıkı şartlara tabi tutulmasının ardında yatan sebep, kazandırmanın bağışlama sebebine (causa donandi) dayandığı varsayımın dayandığının faraziye olarak kabul edilmesidir. Bu kapsamda geçerli olmayan bir borcun konusu olan veya borçlanılan fazla edimi, özgür iradesiyle ifa eden kişi bağışlama kastıyla kazandırmada bulunmuş sayılır. Condictio indebiti’nin diğer sorumluluk sebepleriyle sınırlarının belirlenmesi ve sebepsiz zenginleşmeden doğan bu talebin diğer sorumluluk sebeplerine dayanan taleplerle yarışıp yarışmadığının tespit edilebilmesi için, borçlar hukukundan kaynaklanan diğer talepler ve İcra İflas Kanununda düzenlenen istirdat davasıyla ilişkisi incelenmelidir. Özellikle bir sözleşme tahtında borçlanılan fazla edimin ifası halinde fazla ifa edilen kısma ilişkin iade talebinin, sözleşmesel sorumluluk alanına çekilmek istenmesi bu sınırının çizilmesini zorlaştırmaktadır. Diğer yandan, sebepsiz zenginleşme davası ve istirdat davası arasındaki ilişki icra iflas hukuku öğretisinde tartışmalıdır. Bu açıklamalar ışığında değinilen meselelere ışık tutmak amacıyla Çalışmada condictio indebiti’nin şartları derinlemesine incelenecek, ardından maddi hukuk ve usul hukukundan doğan benzer tasfiye talepleriyle sınırları çizilecektir.
sebepsiz zenginleşme borçlanılmayan edimin ifası fazla ifa halinde iade özgür iradeyle ifa istirdat davası.
Among enrichments arising from performance, the most frequently encountered is condictio indebiti, claim for unjust enrichment based on a non-debt (undue payment), which is regulated by a special provision in Article 78 of the Turkish Code of Obligations. At the first glance, the requirement for asserting a claim for unjust enrichment seems to be limited solely to cases where an obligation is mistakenly performed, overlooking other instances where the obligation is not performed by free will. However, as accepted in Swiss and Turkish law, condictio indebiti can be invoked as well in cases where performance is not made by free will but also in other circumstances, particularly instances of impaired consent, and when there are apparent power imbalances between the parties. The underlying reason behind the strict requirements for asserting a claim for unjust enrichment based on the performance of a non-debt is the assumption of a presumed intention to perform with causa donandi. In this regard, the person who performs a non-debt or performs more promised, is assumed to perform gratuitously. In order to determine the boundaries of condictio indebiti with other grounds of liability and to ascertain whether a claim arising from unjust enrichment competes with claims based on other grounds of liability, the relationship between such claims arising from the law of obligations and the restitution action regulated in the Enforcement and Bankruptcy Law must be perused. In particular, the attempts to bring the request for restitution regarding the excess performance under contractual liability complicates the delineation of its boundaries. Furthermore, the relationship between the claim for unjust enrichment and the restitution action is controversial in the doctrine of enforcement and bankruptcy law. In light of these explanations, in order to shed light on the issues discussed, this Work will delve into the requirements of condictio indebiti in depth, followed by delineating its boundaries with similar restitution claims arising from substantive law and procedural law.
unjust enrichment performance of non-debt (undue payment) restitution of excessive performance voluntary performance action for restitution
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 17 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 7 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 30 Sayı: 1 |