Özet
Nahvin Kur’an tefsîrinde çok önemli bir yeri vardır. Hicrî II. asırda teşekkül eden nahiv, başlangıçtan
itibaren daima âmil nazariyesine bağlı kalmıştır. Bilebildiğimiz kadarıyla bu geleneğe karşı
çıkan yegâne dilci, İbn Medâ el-Kurtubî’dir. Onun karşı çıkış gerekçesinin temelini, nahiv
kâidelerinin ve onlara dayalı tahlil ve tevillerin Kur’an tefsîrini olumsuz yönde etkileyeceği kaygısı
oluşturmaktadır. Bu çalışmada, İbn Medâ’nın ve onun fikirlerine katılan nâşir Şevki Dayf’ın görüşleri
değerlendirilmektedir.
Anahtar kelimeler: Kur’an, tefsir, İbn Medâ el-Kurtubî, Şevki Dayf, nahiv, i’râb.
Abstract
Grammar has a very important place in the tafsir of Qur’an. Nahiv, which came into existence in
the second hejira century, always depended on âmil theory since the early times. As we know,
İbn Medâ el-Kurtubî was only linguist who opposed this tradition. The basis of his idea was that
analyses and ta’wils based on nahiv rules negatively affected the tafsir of Qur’an. In this work, the
ideas of Ibn Madâ and publisher Shawqy Dayf will be examined.
Key words: Qur’an, tafsir, Ibn Medâ al-Qurtubî, Shawqy Dayf, nahv, i’râb
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Mart 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Sayı: 35 |
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi açık erişimli bir dergidir
Açık Erişim Politikası için tıklayınız.