Bu çalışma, tanrı kavramını hayalet metaforu ekseninde ele alarak Tanrı’nın hayalet bir etki olarak düşünülmesinin hem Tanrı açısından hem de insan açısından nasıl bir imkâna sahip olduğu sorusunu tartışmaktadır. Bunun için Derrida’nın musallatbilim (hauntology) kavramına yönelmekte, sonrasında ise Amerikalı düşünür John D. Caputo’nun bu hayalet metaforu ile kutsal bir hayalet olarak adlandırdığı tanrı kavramını nasıl yorumladığını tartışmaktadır. Çalışmada öncelikle hayalet metaforuna dair genel bir giriş verilecek, akabinde hayaletlerin neden musallat olduğu ve ne talep ettiği ifade edilecektir. Derrida’nın hauntoloji kavramını neden ve nasıl kullandığı, hangi kaygıyla kendi felsefi serüvenine dahil ettiği vurgulanarak tanrı kavramını nasıl alımladığı ele alınacaktır. Buradan hareketle Caputo’nun çalışması olan Specters of God; An Anatomy of the Apophatic Imagination incelenecek ve kutsal bir hayalet olarak adlandırdığı Tanrı’yı nasıl ve niçin bu metafor ekseninde ele aldığı değerlendirilecektir. Dikkat çekilmek istenen bir diğer nokta ise Tanrı’nın hayalet metaforu ekseninde ele alınmasının gelişen teknolojilerle ilişkisinin nasıllığı üzerinedir. Derrida “gelecek hayaletlere aittir” ifadesiyle teknolojinin edineceği yer açısından önemli bir tespitte bulunmuştur. Bu kapsamda Tanrı ve hayalet ile ilişkili olan bu çalışma, Tanrı ve teknoloji ile ilgili konulardan da bağımsız tutulamayacaktır. Caputo gelişen teknolojilerle insan sonrasının konuşulduğu bir zaman diliminde “Tanrı’nın da sonunun gelip gelmediğini” haklı olarak sormaktadır ki bu da çalışmamızın bir diğer önemli noktasıdır. Tanrı’nın hayalet metaforu ekseninde ele alınmasının kanaatimizce iki önemli sonucu ortaya çıkmaktadır. Bunlardan ilki Tanrı ile ilişkili iken ikincisi insanla ilişkilidir. İlk olarak, tanrı kavramının hayalet ile ilişkilendirilmesi, Tanrı mirasına eleştirel bir sorumluluk içerisinde yaklaşıp onu geleceğe açma ve hayaleti bu kavrama karşı bir adalet ikamesi olarak görebilme imkânına sahiptir. İkincisi ise insana dönüktür ki bu da Tanrı’yı zayıf ve hayaletsi bir çağrı ile ilişkilendirmek suretiyle insanı edime sevk eden, böylelikle kötülük problemi karşısında insanı sorumlu kılan bir yapıya sahiptir. Kuşkusuz tanrı kavramını ele alan çalışmalar olmakla birlikte söz konusu kavramı hayalet metaforu ile ilişkili bir biçimde doğrudan ele alan çalışmalar Türkçe literatürde kısıtlı kalmıştır. Bizim bu çalışmada hedeflediğimiz şey ise Türkçe literatürdeki bu eksikliğe hem dikkat çekmek hem de bu tür çalışmalara öncülük etmek adına bir giriş oluşturmaktır.
The study examines the concept of God in terms of the ghost metaphor. For this purpose, the text first explores Derrida's concept of hauntology, and then examines how the American thinker John D. Caputo interprets and evaluates the concept of God, which he refers to as a 'holy ghost' through this ghost metaphor. In this framework, the concept of God is not viewed in terms of the traditional categories of existence and non-existence. Instead, it is seen as transcending these dualistic distinctions, emphasizing an aspect of God that is devoid of sovereignty—yet ghostly, weak, and capable of inspiring human action. This perspective redefines the problem of evil, shifting it from a divine issue to a human one. The discussion will therefore consider what it means for God to be understood as a spectral effect, both in relation to God and humanity. Although there are undoubtedly studies that explore the concept of God, there are no studies in Turkish literature that directly address this concept in relation to the ghost metaphor. However, there are studies in foreign literature that indirectly address God’s ghostly call and its action-oriented aspect. Indeed, Caputo’s work Specters of God; An Anatomy of the Apophatic Imagination, which we will examine in this study, is a good example of this. Our aim in this study is to draw attention to this deficiency in Turkish literature and to create an introduction in order to pioneer it.
The study will try to present the subject under a single title and present it in its entirety. While conducting the study in question, first of all, a general introduction will be given to the ghost metaphor, then it will be stated why ghosts haunt, why they return, and what they demand. It will be emphasized why and how Derrida used the concept of hauntology, with what concern he included it in his own philosophical adventure, and how he perceived the concept of God. Starting from this point, Caputo’s work Specters of God: An Anatomy of the Apophatic Imagination will be examined and, in this context, it will be evaluated how and why he addressed God, whom he called a holy ghost, in the context of this metaphor. Returning to Derrida's thought here and there, the relationship Caputo established between the ghost and God will be detailed by referring to his theory of weak theology. In addition, other studies, especially his other two important works, The Weakness of God; A Theology of the Event, and The Insistence of God; A Theology of Perhaps, will be referred to. Another point that needs to be emphasized is how the discussion of God in terms of the metaphor of the ghost will relate to developing technologies. As is known, Derrida made an important observation in terms of the place that technology will take with his statement that the future belongs to ghosts. In this context, it is a fact that our minds are now shaped not only by religion, art, and philosophy but also by new technologies. In this context, this study, which is related to God and the ghost, cannot be kept independent of issues related to God and technology. In this respect, Caputo rightfully asks whether God has also come to an end in a period when the post-human period is discussed following developing technologies, which is another important point of our study.
At this point, we believe that considering God as a ghost metaphor has two important consequences. The first of these is related to God, while the second is related to humans. First, associating the concept of God with a ghost has the potential to approach the heritage of God with a critical responsibility, to open it to the future, and to be seen as a substitute for justice against this concept. The second is directed towards humans, which is related to associating God with a weak and ghostly call, thus making humans responsible for the problem of evil, thus impelling humans to act.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 7 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 67 Sayı: 67 |
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi açık erişimli bir dergidir
Açık Erişim Politikası için tıklayınız.