The purpose of this study is to examine the relationship between the level of openness of apology strategies and the level of religiousness of individuals. Apologizing is an important part of social life in terms of restoring interpersonal relationships. However, individuals’ apology styles and strategies vary according to demographic and psychological factors. Religion, in particular, is believed to influence individuals' tendency to apologize because it is associated with moral values and social norms. Religion can influence how individuals view themselves, how they communicate with others, and how they respond to mistakes. This study investigates the link between the level of directness in the strategies used in various apology situations and individuals' level of religiosity. It also examines the interaction between demographic factors such as gender and educational level and apologizing behavior. The study was conducted using a literature review with a documentation method and a quantitative correlational survey strategy. The study group consisted of 351 participants aged between 18 and 70 years from different cities in Turkey. 61.3% of the participants were between the ages of 18 and 25, 67.8% were female and 32.2% were male. The educational level of the participants was 10.3% high school and below, 76.6% bachelor’s degree, and 13.1% master’s degree/doctorate. To collect the data, the Apology Discourse Test, a written role-play test that identifies the most appropriate apology strategies in different contexts, and the Religiosity Scale, which measures the participants’ level of religiosity, were used. The data obtained in the study were analyzed using SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for the Windows 25.0 program. Descriptive statistical methods (number, percentage, min-max values, mean, and standard deviation) were used to evaluate the data. Reliability Analysis was conducted to test the reliability of the scales. The compatibility of the data used with normal distribution was tested with the Kolmogorov-Smirnov test. In the comparison of quantitative data for non-normally distributed data, Mann Whitney U test was used for the difference between two independent groups, the Kruskal Wallis H test was applied for the comparison of more than two independent groups, and Bonferroni corrected to find the group that made a difference was used. Chi-square analysis was used to test the relationship between categorical variables. The findings of the study revealed that the apologizing strategies of the participants showed significant differences according to their religiosity, gender, and education level. While female participants exhibited a profile more prone to emotional reactions and emotional expressions, male participants adopted a more conciliatory and constructive attitude. For example, female participants were more likely to blame the other party in the bus scenario than male participants (p<0.05). Education level also makes a difference in apologizing strategies. Participants with higher levels of education accepted more responsibility in apologizing processes and displayed a restorative approach. For example, it was found that participants with master’s or doctoral level education used strategies such as accepting responsibility and expressing sorrow more (p<0.05). Participants with lower levels of education used more indirect strategies. The fact that demographic variables such as gender and educational level create differences in apologizing strategies provides important clues about how gender roles in society and social skills developed through education affect apologizing behaviors. There was a significant relationship between the level of religiosity and apologizing strategies. It was observed that participants with high levels of religiosity tended to respond to apology scenarios with the strategy of direct apology and used indirect strategies such as forgiveness and keeping silent less (p<0.05). It was observed that belief effect, one of the dimensions of religiosity, also affected apology strategies and participants with high belief effect tended to use the direct apology strategy more. On the other hand, participants with low levels of religiosity tended to use indirect strategies such as blaming the other party and keeping silent more (p<0.05). This finding supports how religion shapes individuals’ moral attitudes and behaviors. It can be said that religious beliefs and practices strengthen individuals’ social responsibilities and their tendency to accept their mistakes. In conclusion, this study reveals that apologizing behaviors are not limited to individual factors and that religious and demographic variables also play an important role in this process. It is understood that apologizing strategies are a complex process shaped by individuals’ religious beliefs, gender, and education levels. This study makes a partial contribution to the literature on this complex process and shows that more research is needed in the context of the psychology of religion.
Psychology of Religion Apologizing Religion Religiousness Discourse Test
Ethics committee permission for this study was obtained with the decision of Bartın University Social Sciences and Humanities Ethics Committee dated 17.08.2023 and numbered 2023-SBB-0474.
Bu çalışma, çeşitli özür durumlarında kullanılan stratejilerdeki doğrudanlık düzeyi ile bireylerin dindarlık düzeyleri arasındaki bağlantıyı araştırmaktadır. Ayrıca, cinsiyet ve eğitim düzeyi gibi demografik faktörler ile özür dileme davranışı arasındaki etkileşimi de incelemektedir. Araştırma, dokümantasyon tekniğiyle literatür taraması yapılarak ve nicel ilişkisel tarama stratejisi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubu, Türkiye’nin farklı şehirlerinden katılan 18 ila 70 yaşları arasındaki 351 katılımcıdan oluşmaktadır. Katılımcıların %61,3’ü 18-25 yaş aralığında olup, %67,8’i kadın ve %32,2’si erkektir. Katılımcıların %10,3’ü lise ve altı, %76,6’sı lisans ve %13,1’i ise lisansüstü eğitim düzeyine sahiptir. Verileri toplamak için, farklı bağlamlarda en uygun özür stratejilerini belirleyen yazılı bir rol yapma testi olan Özür Dileme Söylem Testi ve katılımcıların dindarlık düzeylerini ölçen Dindarlık Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın analizinde, veriler SPSS 25.0 programıyla değerlendirilmiş, tanımlayıcı istatistikler, güvenilirlik analizi ve normal dağılım testleri yapılmıştır. Normal dağılıma uymayan veriler için Mann Whitney U, Kruskal Wallis H ve Bonferroni testleri, kategorik değişkenler için ise ki-kare analizi kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları, katılımcıların özür dileme stratejilerinin cinsiyet, eğitim ve dindarlık, düzeylerine göre anlamlı farklılıklar gösterdiğini ortaya koymuştur. Kadın katılımcılar duygusal tepkilere ve duygusal ifadelere daha yatkın bir profil sergilerken, erkek katılımcılar daha uzlaşmacı ve yapıcı bir tutum benimsemişlerdir. Örneğin, otobüs senaryosunda kadın katılımcıların karşı tarafı suçlama olasılığı erkek katılımcılara göre daha yüksektir (p<0,05). Eğitim seviyesi de özür dileme stratejilerinde fark yaratmaktadır. Eğitim seviyesi daha yüksek olan katılımcılar özür dileme süreçlerinde daha fazla sorumluluk kabul etmiş ve onarıcı bir yaklaşım sergilemiştir. Örneğin, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitime sahip katılımcıların sorumluluğu kabul etme ve üzüntüyü ifade etme gibi stratejileri daha fazla kullandıkları bulunmuştur (p<0,05). Daha düşük eğitim düzeyine sahip katılımcılar ise daha dolaylı stratejiler kullanmıştır. Dindarlık düzeyi ile özür dileme stratejileri arasında da anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Dindarlık düzeyi yüksek olan katılımcıların özür senaryolarına doğrudan özür dileme stratejisi ile yanıt verme eğiliminde oldukları, affetme ve sessiz kalma gibi indirgemeci ve dolaylı stratejileri ise daha az kullandıkları görülmüştür (p<0,05). Bu bulgu, dinin bireylerin ahlaki tutum ve davranışlarını nasıl şekillendirdiğini desteklemektedir. Dinî inanç ve uygulamaların bireylerin sosyal sorumluluklarını ve hatalarını kabul etme eğilimlerini güçlendirdiği söylenebilir. Sonuç olarak bu çalışma, özür dileme davranışının bireysel faktörlerle sınırlı olmadığını, dinî ve demografik değişkenlerin de bu süreçte önemli rol oynadığını ortaya koymaktadır.
Bu çalışma için etik kurul izni, Bartın Üniversitesi Sosyal ve Beşerî Bilimler Etik Kurulu’nun 17.08.2023 tarihli ve 2023-SBB-0474 numaralı kararı ile alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Psikolojisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 67 Sayı: 67 |
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi açık erişimli bir dergidir
Açık Erişim Politikası için tıklayınız.