Bu çalışmada, mülteci krizinin Türkiye ve Almanya
arasındaki ilişkinin kapsam ve öncelikli özelliklerine etkileri incelenmekte ve
kriz boyunca Türk-Alman ikili ilişkilerinin yaşadığı önemli inişler ve çıkışlar
belirlenmektedir. Böylelikle, çalışma aynı zamanda iki taraf için mülteci
krizinin yönetimi sırasında derinleşen ikili işbirliği sırasında ortaya çıkan
zorluklar ve fırsatları da mercek altına almaktadır. Çalışma ilk önce mülteci
krizinin gelişiminin ve bir AB krizi halini almasının sürecini gözden geçirecek
ve Türkiye’nin ve Almanya’nın krizin gelişimi ve yönetiminde oynadıkları
rolleri analiz edecektir. Daha sonra art arda birbirini izleyen üç dönemde
mülteci krizi ışığında Türk-Alman diyaloğunda gerçekleşen değişimler ve
süreklilikler değerlendirilecektir: a) Mülteci krizinin bir “Avrupa krizi”
olmaya başladığı döneme kadar yakın dönem Türk-Alman diyaloğu; b) Mülteci krizi
döneminde “AB-Türkiye mülteci mutabakatı” olarak adlandırılan ortak açıklamanın
yapıldığı ana kadar süregelen ikili ilişkiler ve c) İlgili anlaşmanın
uygulanmaya başlanmasından itibaren Türk-Alman diyaloğunun gelişimi. Son bölümde,
önceki bölümlerin bulguları bir araya getirilecektir ve bu bulgular ışığında
Türk-Alman ilişkilerinin ve “AB-Türkiye mülteci mutabakatının” geleceği kısaca
yorumlanacaktır.
Mülteci Krizi AB-Türkiye “Mülteci Mutabakatı” Almanya Türkiye AB-Türkiye İlişkileri Katılım Müzakereleri
This
article analyses the implications of the refugee crisis for the scope and key
features of the relationship between Turkey and Germany and defines the
critical ebbs and flows that Turkish-German bilateral dialogue has experienced
during the crisis era. In doing so, it also evaluates the challenges and
opportunities that have emerged for both parties from efforts for enhanced collaboration
on finding a common solution to migrants’ entering into the EU irregularly. The
article first provides an overview of the evolution of the refugee crisis, its
transformation into a crisis of the EU and the roles played by Turkey and
Germany in its evolution and prospective management. It then evaluates in three
successive eras the changes and continuities in the Turkish-German dialogue: a)
Contemporary Turkish-German dialogue until the emergence of a “European”
refugee crisis; b) Bilateral relations throughout the crisis ahead of the
announcement of the “EU-Turkey Statement”, widely known as the EU-Turkey “refugee
deal”; and c) Turkish-German relations after the initiation of the deal. In the
final part some concluding remarks are made concerning the future of Turkish-German
relations and the future of the EU-Turkey “deal” by taking into account the
findings of the previous parts of this article.
Refugee Crisis EU-Turkey “Refugee Deal” Germany Turkey EU-Turkey Relations Accession Negotiations
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Eski Sayılar |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Bu web sitesi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Öneri Dergisi
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Göztepe Kampüsü Enstitüler Binası Kat:5 34722 Kadıköy/İstanbul
e-ISSN: 2147-5377