Yerel yönetimlerin elindeki imkânların ve araçların artması, vatandaşın bürokrasi karşısında korunmasının ve yönetimin hukuka ve ihtiyaçlara uygun davranmasının sağlanması gereğini ön plana çıkarmıştır. Yerel yönetimlerin yapı ve işleyiş itibarıyla karmaşık bir nitelik göstermesi, ayrıca günlük hayata artan orandaki müdahalesi, açıklığı ve etkin bir kamuoyu denetimini de gerekli kılmaktadır. Böyle bir şeffaflık ortamı ise yerel yönetimin kendisini dışa açmasını, kamuoyunun, yönetim ve işlemleri hakkında bilgi sahibi olmasını, kararların nasıl ve kimler tarafından alındığını bilmesini gerektirir. Dolayısıyla, yönetilenlerin de elde ettiği bilgiler ışığında yönetime aktif katılabilmesiyle şeffaflık daha etkin hale gelecektir.Bu çalışmada, yönetim-halk ilişkilerinin iyileştirilmesi ve demokratik yönetim açısından yerel yönetim veya merkezi yönetimde gizliliğin istisna, açıklığın temel ilke haline gelmesi ve bunun uygulamalara yansıtılması gerekliliği üzerinde durulmuştur. Açıklığın temel araçlarından olan “yönetimin bilgi verme görevi’” ve “yönetilenlerin bilgi edinme hakkı” da, bu çalışma kapsamı içerisinde değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale Başvuru |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Ocak 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 10 Sayı: 40 |
Bu web sitesi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Öneri Dergisi
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Göztepe Kampüsü Enstitüler Binası Kat:5 34722 Kadıköy/İstanbul
e-ISSN: 2147-5377