İmgelerle düşünmenin tarihi insanlık tarihiyle başlar. Neolitik dönem insanının ana tanrıça merkezli yaşamının bir yaratımıdır büyü içerikli imgeler. Tek tanrılı dinler ile birlikte büyünün doğayı egemenlik altına alma anlayışının yön değiştirerek, ‘bir güce sığınmaya’ dönüştüğü; ortaçağda ise tanrının yansıması olarak kabul edilen doğada, kadın imgesi de tanrı iradesinin taşıyıcısı ve aktarıcısı rolündedir.
Günümüze gelindikçe, geçmişte iktidarın kendisi olan kadın imgesinin zamanla hegemonyanın aracı olan bir kadın imgesine dönüştüğünü görürüz. Tanrının cinsiyet değiştirmesinin bir sonucu olan bu değişim, iktidarın kendisi tanrı iken bile kadını, onsuz olunmaz bir ‘araç’ haline getirmiştir.
Günümüzde kadının tanrıça olmaktan çıkıp hegemonyanın aracı haline gelişinin görsel alandaki örneklenişi, görsel alanda ne gibi fenomenlere dönüştüğü ve bu sosyolojik ekseni karşılayan bir biçim dilini yaratan birçok sanatçı vardır. Sanatçılar, yöneldikleri ve seçtikleri nesneleri yorumlayarak onun özüne ulaşırlar. Ancak bu öz, değiştirildikten ve dönüştürüldükten sonra aynı kalmayacaktır. Sanatçılar, nesnenin içerdiği düşünsel ögeyi biçime dönüştürürken imge ve simgelerden yararlanarak kendi pencerelerinden yansıyan gizemli dünyalara göndermeler yaparlar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 11 |