Last name is a sign which serves to differentiate people belonging to a certain family from members of other families. Bearing a last name is 1 Anayasa Mahkemesi Raportörü, hakan.atasoy@hotmail.com.tr.not only an absolute right but also an obligation for individuals. Name and last name are protected in particular by Articles 26 and 27 of the Turkish Civil Code. The use of last name is, however, restricted in respect of women given that Article 187 of the Turkish Civil Code governs that, upon marriage, a woman takes the surname of her husband. Although the ECtHR rendered decisions of violation against Turkey, stating that this practise was in contravention with Article 14 of the Convention, the Constitutional Court dismissed actions of annulment seeking to revoke Article 187 of the Civil Code. On the other hand, the High Court found admissible individual applications lodged by married women to use exclusively their maiden names and it concluded that the mentioned practice violated the right to protect and develop of moral existence which is laid down in Article 17 of the Constitution. In this article, after defining legal nature of the right to last name, it would be examined in the light of the case-law of the Constitutional Court whether women’s last name problem falls within the scope of constitutional norm review or should be addressed through individual application procedure, and solutions to the problem would be put forward
Name last name taking a last name last name of married women discrimination on the ground of sex
Soyadı, belli bir aileye mensup kişileri, diğer ailelere mensup kişilerden ayırmaya yarayan bir simgedir. Soyadı kullanmak kişi açısından mutlak bir hak olmasının yanında, aynı zamanda bir yükümlülüktür. Ad ve soyadı, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 26. ve 27. maddeleri ile özel olarak koruma altına alınmıştır. Ancak, TMK’nın 187. maddesinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı belirtildiğinden, bu hakkın kullanımı kadın açısından sınırlandırılmaktadır. AİHM, bu uygulamanın Sözleşme’nin 14. maddesini ihlal ettiğini belirterek Türkiye aleyhine ihlal kararları vermesine karşılık, Anayasa Mahkemesi Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesinin iptali istemiyle açılan itiraz davalarını reddetmiştir. Ancak, Yüksek Mahkeme evli kadınların yalnızca evlenmeden önceki soyadlarını kullanmak istediklerini talep ederek yaptıkları bireysel başvuruları kabul etmiş ve bu konudaki uygulamanın Anayasa’nın 17. maddesinde düzenlenen manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkını ihlal ettiği sonucuna varmıştır.Bu makalede soyadı üzerindeki hakkın hukuki niteliği belirlendikten sonra, Anayasa Mahkemesi kararları ışığında, kadının soyadı sorununun anayasal norm denetimi kapsamında mı, yoksa bireysel başvuru yolu çerçevesinde mi, ele alınması gerektiği irdelenerek, sorunun çözümüne yönelik önerilerde bulunulacaktır
Ad soyadı soyadının kazanılması evli kadının soyadı cinsiyete dayalı ayrımcılık
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Ekim 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 5 |