ÖZ
Türk Medeni Kanunu’nun 321. maddesine göre “Çocuk, ana ve baba
evli ise ailenin soyadını taşır.” Bu hüküm ile evlilik birliği içerisinde doğan
çocuğun soyadının aile soyadı yani babanın soyadı olacağı açıkça
düzenlenmiştir. Ancak evlilik birliği içerisinde doğmuş olmakla birlikte
bu birliğin sona ermesinden sonra çocuğun soyadının ne olacağına ilişkin
açık bir düzenleme Türk Medeni Kanunu’nda yer almamaktadır. Konuya
ilişkin hem yerel mahkemeler hem de Yargıtay tarafından verilmiş kararlar
ile bu boşluk yorum yoluyla doldurulmaya çalışılmış ve evlilik birliğinin
boşanma ile sonuçlanması durumunda dahi çocuğun soyadının değiştirilemeyeceği
ancak babanın soyadını değiştirmesi veya çocuğun ergin
olduktan sonra Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesine göre dava açıp
soyadını değiştirmesi halinde bunun mümkün olabileceği belirtilmiştir.
07.05.2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ile bireysel başvuru
yolunun açılmış olması vatandaşlara Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne
başvurmadan önce Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak haklarında
verilmiş olan mahkeme kararlarının yeniden denetimini sağlama imkânı
tanımıştır. Bireysel başvuru yolu ile Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelen
başvurulardan bazılarında, çalışmamızın da ana temasını oluşturan, evlilik
birliği içerisinde dünyaya gelmiş çocuğun evlilik birliğinin sona ermesinden
sonra soyadının değiştirilemeyeceği konusundaki yargı kararlarının
aksine, mahkeme çocuğun soyadının değiştirilmesi yönündeki talebin
velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğundan
bahisle velayetin anneye verilmiş olması halinde annenin talebi ile çocuğun
soyadının değiştirilebileceğine hükmetmiştir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 7 |