2010 Anayasa reformuyla bireysel başvuru Türk Hukuk
Sistemi’ne dâhil edilmiştir. Yargılamanın sonuna yeni bir aşama eklemlenerek
gerçekleştirilen bu reformla yargı sisteminde bir dönüşüm süreci de
başlamıştır. Nitekim bazı konularda yıllardır uygulanan yargılama pratikleri
terk edilmeye, istikrar kazanan içtihatlardan dönülmeye başlanmıştır. Bunlar
Türk Yargısında değişen paradigmanın birer göstergeleridir. Söz konusu değişimde,
maddi haklardan ziyade yargının bizzat faaliyetlerinin adil olmasını arayan
adil yargılanma hakkı asıl dönüştürücüdür. Dolayısıyla yeni dönemde Türk
Yargısı, Anayasa Mahkemesi eliyle
yürütülen yargılamanın adilliği denetimiyle karşı karşıyadır. Doğal olarak bireysel
başvuru süreciyle yargıda yaşanan devrim idari yargıyı da etkilemiş, onun da
birçok içtihadının ve uygulamasının değişmesine neden olmuştur. Öte yandan idari
yargı ülkemizde re’sen araştırma ilkesi üzerine bina edilmiştir. Tarafların her
hangi bir katkısı olmasa dahi tek başına adil olması gereken bir düstura
sahiptir. Ancak buna rağmen bireysel başvuruda verilen bazı ihlal kararları bu
ilkenin yeni duruma göre yeniden yorumlanması gerekliliğini ortaya koymuştur. Çalışma, idari yargıda geçerli re’sen araştırma
ilkesinin adil yargılanma hakkı güvencelerine göre ve sessizce yeniden inşa
edildiğini, bunun hem bir gereklilik hem de yeni sürecin doğal seyri olduğunu
vurgulamak maksadıyla kaleme alınmıştır. Re’sen araştırma ilkesinin “hak
merkezli” yeni yargısal paradigmaya göre yorumlanması gerektiğini ortaya koymak
ise çalışmanın bir diğer gayesidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 12 |