Öz
Televizyon vaizliği, dünyada 1970’li yıllarda Türkiye’de ise 1980’li yıllarda ekranlarda yer bulmuş bir medya ürünüdür. Din ve medyanın işbirliği sonucunda ortaya çıkan kavram, son yıllarda sosyal bilimcilerce evrensel bir rağbet olarak görülen “kutsala dönüş” olgusu ile popülerleşmeye başlamıştır. Medyanın, dinin tebliğ görevini sürdürmede kullanılmaya başlamasıyla yeni bir döneme giriş yapılmıştır. Çağın gerekliliği haline gelen teknolojik gelişmelerin takibi klasik vaiz algısının değişime uğramasına sebep olmuştur. Medya üreticisi ve tüketicisi arasındaki ilişkiye yön vermesi açısından televizyon vaizliği, reytinge sunduğu katkıyla bu yönlendirmeyi kanıtlar niteliktedir. Ancak televizyonun ticari yapısı, dinin manevi yapısı ile karşı karşıya geldiğinde çelişkilerin ortaya çıktığı görülmektedir. Toplumun kayıtsız kalamayacağı din ve dini içerikler televizyon ekranında her daim karşılık bulmuş, karşılığı azaldığı zaman ilgi çekici söylemlerle renklendirilmeye ve içeriğinden uzaklaştırılmaya başlanmıştır. Zamanla değişime uğrayan içerikler, dinin kendi kurallarından çok medyanın kurallarına göre şekil almıştır. Yeni şekliyle televizyon vaizliğinin, asıl amacı, yararlılığı, medya içindeki konumu ve ekonomik çıkarları eleştirilmeye başlanmış, avantajları ve dezavantajları sorgulanmıştır.