Hem İslamofobinin hem de nefret söyleminin insanların zihinlerini etkileyerek yönlendirebilme gücüne sahip olan medya aracılığıyla kitlelere aktarılması; bu olguların meşrulaştırılmasına, yaygınlaştırılmasına ve içselleştirilmesine neden olmaktadır. Bu çalışmada İslamofobik söylemlere karşılık olarak medya aracılığıyla nefret söyleminin üretilip üretilmediği ortaya koyulacaktır. Bu doğrultuda çalışmada, 16 Ekim 2020 günü Fransa’da bir öğretmenin başının kesilerek öldürülmesi sonrasında Fransız yetkililerin olayı “İslamcı terör”, saldırganı “İslamcı terörist” olarak tanımlamasından sonra İslam’ı ve Müslümanları hedef alan İslamofobik söylemlerin ve yaşanan gelişmelerin Türk yazılı basınında nasıl sunulduğunun ortaya koyulması amaçlanmaktadır. Araştırmanın örneklemine dâhil edilen Cumhuriyet, Hürriyet, Sabah, Sözcü, Yeni Şafak gazetelerinin, olay sonrası yaşanan gelişmelere yönelik yaptıkları tüm baş sayfa haberlerin nefret söylemi bağlamında ele alınmıştır. Haberleri, başlıkları, içerikleri, görselleri ve gazetelerin olaya ilişkin bakış açıları Teun van Dijk’ın söylem analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, gazetelerin İslamofobik temelli durumları aktarırken; ardalan ve bağlam bilgisini detaylandırmadığı, haberlerin içeriklerini tek bir kişinin konuya dair yaptığı değerlendirmeler üzerinden inşa ettiği ve nefret söylemi üretiminde bulunduğu tespit edilmiştir.
İslamofobi Nefret Söylemi Haber Söylemi Gazete Yayın Politikaları
The transmission of both Islamophobia and hate speech to the masses through the media, which has the power to influence and direct people’s minds, causes these facts to be legitimized, disseminated, and internalized. In this context, the study will reveal whether hate speech is produced through the media in response to Islamophobic speech. This study, after the decapitation of a teacher in France on October 16, 2020, and the French authorities’ definition of the incident as “Islamist terror” and the aggressor as “Islamist terrorist”, how Islamophobic rhetoric and developments targeting Islam and Muslims were presented in the Turkish print media. It is aimed to be revealed. All front-page news about developments after the incident by Cumhuriyet, Hürriyet, Sabah, Sözcü, Yeni Şafak newspapers included in the sample of the study were discussed in the context of hate speech. The headlines, contents, visuals of the news, and the perspectives of the newspapers regarding the event were analyzed using Teun van Dijk’s discourse analysis method. As a result of the research, while reporting the Islamophobic-based situations of the newspapers; It was determined that he did not elaborate the background and context information, he built the contents of the news based on the evaluations made by a single person on the subject and produced hate speech.
Islamophobia Hate Speech News Discourse Newspaper Publication Policies
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 4 Sayı: 1 |
MEDYA VE DİN ARAŞTIRMALARI DERGİSİ (MEDİAD) - JOURNAL OF MEDIA AND RELIGION STUDIES
This journal is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.