İlk insanlar
çoğunlukla dünyanın düz olduğunu varsayıyorlardı. Sözgelimi Fırat ve Dicle
arasında dönemin en gelişmiş medeniyetini inşa edip yazıyı icat eden Sümerler,
Eski Çinliler, Bâbilliler ve Hintliler ellerindeki verilere dayanarak yerkürenin
düz olduğunu düşünüyorlardı. Eski Yunan’da önceleri yerin düz olduğu fikri
kabul görse de Parmenides, Eflâtun ve bilhassa Aristo’dan sonra dünyanın
yuvarlak olduğu fikri kesin kabul görmüştür. Hıristiyanlığın ortaya çıkmasından
sonra Ortaçağ kozmolojisinde fazla bir ilerleme kaydedilmemiş ve bu dönemde
Hıristiyanlık kozmolojisinin etkisiyle yerin düz olduğu görüşü kabul görmüştür.
Fakat Müslüman bilginlerin kahir ekseriyeti
Batlamyus’un usullerine uyarak dünyanın yuvarlak olduğu düşüncesini daha ilk
dönemlerden itibaren kabul etmişlerdir. Daha sonra Astronomi alanında yapılan
çalışmalar, bilimsel arenada dünyanın yuvarlak olduğu fikrinin şüphesiz
bir hakikat olarak genel kabul görmesine neden olmuştur. Ancak son yıllarda başta
ABD’de gerçekleştirilen “Düz Dünya Konferansı” olmak üzere birçok ülkede
düzenlenen etkinliklerle dünyanın düz olduğunu iddia eden yüzlerce kişinin
katılması, genel kabul gören bu fikrin tersine dünyanın düz olduğu savını ileri
süren eğilimin giderek revaç bulduğunu göstermektedir. Bu çalışmada Kur’ân’ın
öğretisi ve modern bilimin evrenin işleyişine dair verileri bağlamında “Düz
Dünya Teorisi” tartışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 10 Sayı: 2 |
Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.