Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

Eşref Ali et-Tehânevî’nin “Risâletü’l-katâif mine'l-latâif” Adlı Risâlesi Bağlamında Latâife Dair Görüşleri

Yıl 2021, Cilt: 12 Sayı: 2, 357 - 382, 31.12.2021
https://doi.org/10.51605/mesned.898526

Öz

İslâm’ın Hindistan’a girmesinden sonra günümüze kadar birçok âlim ve sûfî yetişmiş ve kendilerinden sonraki nesillere bilgi ve tecrübelerini aktararak İslâm düşüncesinin gelişmesine yardımcı olmuşlardır. Nitekim Hindistan’ın manevi mimarlarından biri olan Eşref Ali et-Tehânevî yaşadığı dönemde ve coğrafyada Müslüman toplumun kültür mirasına katkı sağlamış önemli bir şahsiyettir. Çiştiyye tarîkatının Sâbıriyye kolundan icazet sahibi bir mürşid olan Tehânevî, yaşamış olduğu mîladî 20. asır Hindistan tasavvufunun bünyesine bulaşmış virüsleri, bid’at ve hurafeleri temizleme ve aynı zamanda sahih bir tasavvuf anlayışının hangi temellere oturması gerektiğini beyan etmeye çalışmıştır. İslâmî ilimlere vakıf bir âlim ve aynı zamanda bir sûfî olan Tehânevî, tasavvufun doğru anlaşılıp uygulanabilmesi için 2000’den fazla esas belirlemiş ve böylece hem tasavvufa uzak duran fukahâya hem de şeriattan uzaklaşıp bid’at ve hurafelere dalan sözde bazı tarîkat ehline doğru davranışı gös-termeye çalışmış ve bunda büyük oranda muvaffak olmuştur. Bu uğurda verdiği hizmet ve gösterdiği gayretleri sebebiyle daha sonraları Hakîmü’l- ümme (ümmetin doktoru) lakabıyla anılmıştır. 20. yüzyılda Hind alt kıtasında Müslümanların uyanması, sünnetin ihyası ve tasavvufun savunucusu olarak bilinen Tehânevî, İslâmî ilimlerin her alanında eser kaleme almış, risalelerle birlikte 800’e yakın hayret verici büyük bir kütüphane bırakmıştır. Onun çağdaşı olan ve ondan sonra yaşayan Zahid Kevserî, Abdulfettah Ebu Ğudde ve Ebu’l-Hasan Ali en-Nedvî gibi âlimler Tehânevî’den övgüyle bahsetmişlerdir. Bu çalışmanın temel amacı, Hindistan tasavvufunda etkin rol oynayan Eşref Ali et-Tehânevî’nin, Risâletü’l-Katâif Minel-Latâif adlı risâlesi bağlamında latâife dair görüşlerini analiz etmektir. Tehânevî’nin Risâletü’l-ketâif minel-letâif adlı risâlesi tefsir, hadis, fıkıh, tasavvuf gibi konuları içeren Bevâdirü’n-nevâdir adlı eserin içerisinde yer almaktadır. Tehânevî, araştırmamız konusu olan risâlesinde sûfîlerin görüşlerini kelam ve felsefe gibi farklı alanlardaki bilim dalları ile mukayese ederek izah etmeye çalışmıştır. Söz konusu ilim dallarına karşı aklî ve naklî deliller getirerek sûfîlerden yana fikir beyan etmiştir. Tehânevî, tabip ve mütekellimînin, insanın bütün cüzlerinin maddeden mürekkep olduğunu söylerken sûfî ve hükemânın ise bütün cüzlerinin maddi olmadığı fikrini savunduklarını belirtmiştir. Ayrıca hükemâ, sadece nefs-i nâtıkanın maddi olmadığını savunurken sûfîlerin ise, maddi olmayan cüzlerin müteaddit olduğunu ve maddi olmayanların hem zât hem de zaman açısından hâdis olduklarını savunarak hükemâdan ayrıldıklarını ifade etmiştir. Bazı sûfîlerin “letâif arşın üzerindedir” sözüne değinen Tehânevî, onların bu sözünün salt ıstılahî bir tabir olduğuna dikkat çekmiştir. Zira onların, “favke’l-arş” ile bütün mekânların üstünde, yani mekândan hariç demek istediklerini belirtmiştir. Nitekim sûfîlerin, arş’ın gayri mütahayyiz ve gayri mütemekkin olduğunu savunmaları bunu gösterdiğini çünkü “favk” sözcüğüyle mekânların haricinde demek istediklerini yoksa bilinen anlamıyla istikrar veya yer edinmek anlamında ele almadıklarını ifade etmiştir. Tehânevî, mütekellimînin letaifin yokluğuna dair getirdikleri delillerin zayıf olduğunu zira bunun aklî delillerle mümteni olduğu ortaya çıkmayana kadar letâifin mümteni olduğu anlamına gelmediğini ve sûfîlerin letâiften asıl maksatlarının mahiyetlerin hakikati değil, letâifin ef’âli olduğunu yani hangi fiilin kişiyi Allah’a yaklaştırdığını hangisinin ise O’ndan uzaklaştırdığını açıklamaya çalıştıklarını beyan etmiştir. Tehânevî, letâifin ceset ile farklı makamlarda irtibatları bulunduğunu ayrıca letâifin bedende kendine has yerleri olduğunu belirtmiştir. Ayrıca sâlikin bu letâif ile zikretmeye başlamasıyla birlikte bazı renklerin ortaya çıktığını ifade etmiştir. Letâif-i hamseyi ele alan Tehânevî, sûfîlerin maddi olduğu halde nefsi letâife katmaları, tağlibi yoldan olduğunu yoksa hakikatte nefsin maddi olduğunu belirtmiştir. Tehânevî, risâlesinde letâifin genel bir değerlendirmesini yaptıktan sonra ef’âl-i letâifi ele almıştır. Birinci sırada nefsi ele alarak emmâre, levvâme ve mutmainne şeklinde nefsin üç kategorisine değinen Tehânevî, nefs-i mutmainnenin hayır işlerinde hiç mukâvemet göstermediğini, ancak insanın derecesi ne kadar yükselse de nefs-i mutmainnede de vesvese ve havâtırın devam edeceğini söylemiştir. Ancak nefs-i mutmainne her ne kadar vesvese ve havâtır ile mukâvemet gösterse de sâlikin bir işareti ile bu mukâvemetinden vazgeçeceğini ve sanki bunlar hiç olmamış gibi sakinleşeceğini ifade etmiştir. Tehânevî, letâif-i hamsenin fiillerinden maksadın tasavvur etmek olduğunu bu yüzden tasavvurun farklı dereceleri bulunduğunu söylemiş, tasavvurun anlaşılması ve zihne daha kolay gelsin diye temsil yoluyla beş derecesini izah etmeye çalışmıştır.

Kaynakça

  • Ârifî, Abdulhay. “et-Tehânevî ve Meşrebuhu fi’s-Sülûk ve’t-Tasavvuf”. Mecelletü’l- Hasen 1/Tehânevî Özel Sayısı (1987), 464.
  • Azamî, Ebü’l-Hasan. Hazret-i Tehânevî kî Pesendîde Vâkiât. Lahor: Urdûbâzâr, 1989.
  • Buhârî, Ebû Abdillah Muhammed b. İsmail. el-Camiu’s-Sahih. İstanbul: Çağrı Yayınları, 1992.
  • Cürcânî, Ali b. Muhammed es-Seyyid eş-Şerîf. Kitâbu’t-Ta’rîfât. Beyrût: Daru’l Kütübü’l-İlmiyye, 1983.
Toplam 4 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Konular Din Araştırmaları
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Ömer Tay 0000-0002-1692-9143

Yayımlanma Tarihi 31 Aralık 2021
Gönderilme Tarihi 17 Mart 2021
Yayımlandığı Sayı Yıl 2021 Cilt: 12 Sayı: 2

Kaynak Göster

ISNAD Tay, Ömer. “Eşref Ali Et-Tehânevî’nin ‘Risâletü’l-katâif mine’l-latâif’ Adlı Risâlesi Bağlamında Latâife Dair Görüşleri”. Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi 12/2 (Aralık 2021), 357-382. https://doi.org/10.51605/mesned.898526.

Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.

26511