Öz: Kendiliğe ilişkin kavrayışımız Descartes’tan bu yana felsefenin en önemli
konularından biri olmuştur. Geçmişten geleceğe doğru kısa bir bakış
attığımızda, geçmişte bu kavrayışın genel, toplumsal ve belirlenimci olduğu
göze çarpar. Modern döneme ve günümüze gelinirken kendilik, toplumsallık ve
genellikten sıyrılıp dışsal belirlenim zincirlerini kırarak, bireysellik,
içsellik ve özgünlük üzerinden anlaşılmaya başlanır. Bunun doğal sonucu olarak
da “ben” artık kendine has olan, farklı olan ve özgür seçimler yapabilen
“özneye” gönderme yapmaya başlar. Ancak, kendimize ilişkin bu yaklaşımın
gelecekte bu şekilde kalmaya devam edeceği şüphelidir. Bilimsel ve teknolojik
gelişmeler, insanları etkileyip onların dünyalarını ve algılarını o denli
değiştiriyor ki kendiliğe ilişkin algının değişmeden uzun süre kalacağı pek
olanaklı görünmüyor. İleride gerçekleşme olanağı olan; yapay zeka, sanal
gerçeklik (metaverse) ve kovan zihin
(hive mind) gibi kavrayışlar sonucu,
kendilik anlayışımızın bir hayli değişeceği izlenimi oluşuyor. Bu yazıda,
geçmişte kendilik anlayışımızın nasıl olduğu, günümüzde ne şekilde dönüşmeye
başladığı ve gelecekte nereye doğru evrileceğine dair bir bakış sunulmaya
çalışılmaktadır.
Abstract: Understanding concerning the self has been one of the most
important subjects in philosophy since Descartes. When we try to catch a
glimpse from the past to the future, it strikes to the eye that in the past,
the perception of the self was general, common and determinist. When we shift
our focus towards modern era and the present-day, the self is understood in
terms of individuality, internality and authenticity by stripping off its
social and general character and breaking free from the outer deterministic
chains. As a result, the self, then, starts referring to the free acting agent
who is different and original. Yet, it is suspicious that this view of self
will remain unchanged in the future. For the scientific and technological
developments so much change people’s overall world and the way they perceive
that the perception of the self appears not to remain longer without undergoing
a radical change. It appears that as a result of the phenomena–possible to
happen in the future–such as artificial intelligence, metaverse and hive mind,
our view of the self will undergo substantial alteration. This paper aims to
present an overview concerning how our conception of the self was in the past,
what kind of change it has been undergoing in the present-day and to what it
will evolve in the future.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma/İnceleme Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Kabul Tarihi | 18 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 2 |