Selçuklu’da halk-iktidar ilişkisi, bağlı bulunduğu dinî ve sosyo-kültürel yapının bir sonucu olarak
şekillenmiştir. İktidarın sınırlarını ve halkın iktidar nazarındaki kıymetini bu yapı belirlemiştir. Türk
devletlerine bakıldığında hâkimiyetin temel dayanağının ilahî olduğu görülür. Bununla birlikte
hâkimiyetin meşruiyetinde ve sürdürülmesinde; ayrıca güçlü bir halk-iktidar bağının oluşmasında; inanç
ve töreye riâyet edilmesi, güç ve iradenin ortaya konulması ve toplumsal rızanın sağlanması gibi birden
fazla etkenin rolü vardır. Araştırmanın amacı halkın Selçuklu hükümdarları ile olan ilişkisine dönem
kaynakları ve siyasetnâmeler yoluyla ışık tutmaktır. Çalışma sonucunda, Selçuklu hükümdarlarının halka
yaklaşımda ve adalet dağıtımında ayrım yapmadıkları; halkı doyurmak, korumak ve sıkıntılarını gidermek
konusunda hassas ve aceleci davrandıkları görülmüştür. Hükümdarlar kendilerini Allah’ın taht ve taç
sahibi yaptığına ve bazı sorumluluklar yüklediğine tam olarak inandıklarından halkın rızasını
önemsemişlerdir. Dolayısıyla halkın rızasının kendilerini Allah’ın rızasına kavuşturacağı düşüncesi ile
hareket etmişler; zâlim ve baskıcı olmamışlardır. Aksine adalet ve halkın memnuniyeti Selçuklu
hükümdarlarının en önem verdikleri meseleler olmuştur. Halk ise hükümdarları ile herhangi bir engelle
karşılaşmadan görüşebilmiş ve sıkıntılarını rahatça anlatabilmiştir. Taht mücadelelerinde zaman zaman
taraflardan birini desteklemiş, tahta çıkan hükümdarlarına biat ettikleri zaman ise yeminlerine sadık
kalmaya gayret göstermiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 22 Eylül 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 4 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.