Modernizm, dinden farklı olarak yeni bir Tanrı, evren ve insan tanımıyla
ortaya çıkmıştı. Bu tasarıda Tanrı yerine insan yeni referans olurken, hakikat
de insan tarafından inşa edilmeye çalışıldı. Böylece insanlık kilise
hegemonyasından kurtularak özgürleşecekt. Fakat dünya daha büyük bir
hegemonya ve çatışmaya şahitlik etti. Bu arada modernizm de çok ciddi
eleştiriler aldı. Tam da bu noktada postmodernizm, modernizmin eleştirilen
yönlerini telafi etmek üzere devreye girdi. Postmodernizm, hakikati
parçalayıp göreli hale getirirken insanın tüm tutku ve arzularıyla kendisinin
referansı olmaya devam etti. Böylece her bir insan, kendi başına Tanrı
haline geldi. Fakat postmodernizm, sahip olduğu içeriğiyle din ve özgürlük
konusunda ümit dolu vaatlerde bulundu. Özellikle batı-dışı dünya, bu anlamda
postmodernizmi bir kurtarıcı olarak gördü. Bu makalede biz, “hakikat”
ve özgürlük/totalitarizm” başlıkları üzerinden postmodernizmin bu
tezlerini “din”le bağlantılı olarak analiz etmeye çalıştık. Kanaatimizce
postmodernizmin Tanrı ve insan arasında kurduğu ilişki problemlidir. İnsanın
hakikat ve özgürlük konusunda yaşadığı krizler daha da derinleşmiştir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2015 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ağustos 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 12 Sayı: 2 |