Din ve iktidar arasındaki ilişkinin Avrupa’daki serüveni modern devleti
oluşturan ana temellerden biridir. Erken dönem Müslümanlığın siyaset anlayışı
ve oluşturduğu tecrübeyle modern devlet fikrinin birbirine karşı duruşunun
uzlaşısının sağlanması dinin yeniden tanımlanmasını zorunlu kılar. Elmalılı
Hamdi Yazır’ın modern öncesi Hıristiyanlık tarihine ilişkin yorumu ve Talal
Asad’ın modern din kavramına dair çıkarımları çerçevesinde modern öncesi
dönemde din ve iktidarın ayrılmaz bir bütün olduğu görülmektedir. Modern
devletin teşekkülü ve oluşturduğu yönetim-itaat anlayışı yeni bir din kavramı
dolayımında din ve iktidarı bir bütün haline getirmektedir. Modern devlet,
kurumsal varlığını yücelten ve kutsallaştıran yapısı ve refleksleriyle
yasal-kutsal bir panteon oluşturmakta ve tanrısal bir fonksiyona bürünmüş
görünmektedir.
The relationship between religion and power in the history of Europe is
one of the main foundations of the modern state. The political views and
experiences of early Muslims stand in contrast to this modern concept of state,
thereby requiring a new concept of religion to reconcile the two. In the
pre-modern era, religion and power seem to be inseparable from one another, if
observed within the framework of Talal Asad’s interpretation of the modern
concept of religion and Elmalılı Hamdi Yazır’s comments on the premodern
Christianity. The formation of the modern state and the specific relation it
produces between the governing and governed bodies reproduces a certain unity
of religion and power through a new concept of religion. The state constitutes
a modern sacred pantheon and appears to have a divine faculty with the
structure and reflexes that sanctify its institutional existence.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2017 |
Gönderilme Tarihi | 29 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 14 Sayı: 1 |