The higher education which had elitist qualities until the 1950's has entered into a massification process under the influence of globalization. And with this momentum from elite education towards mass education, the higher education entered into an internationalization process during the times when the Cold War ended and thus began to transform into one of the most global phenomenon of the 21st century. Naturally, the neoliberal policies of the 1980's were what accelerated that momentum the most. The globalization race also escalated during those years and since then, serious steps have been taken towards the marketing of information in the field of higher education and, to that end, new education models have started to be produced.
With the global markets promoting financial power, new and highly effective inventions in technology and the introductory influence of the media, some countries have been able to create more appealing educational opportunities in the massification process of their higher education infrastructures. Consequently, a movement of migration towards those countries with better higher education institutions has begun. These developments have also transformed higher education into an organ of public diplomacy. In fact, certain countries, more particularly developed ones, started studies on how to strategically plan and maintain supporting their foreign policies by their graduate international students.
Surely, student mobility is usually from developing countries to those developed countries. However, developing countries have also joined this process and they have gravitated towards new structurings. As a country which has been sending students to developed countries and receiving students from developing ones for many years, Republic of Turkey is also trying to have a strong part in this process. The interest in Turkish universities started in the 1960's with international agreements and has gained acceleration since the 1990's with the raising interest from students from the Balkans and the Middle East. It has been concluded that the historical, cultural, religious and linguistic bonds have been quite effective on this rise of interest.
"Türkiye Scholarships" that were founded in line with the afore-mentioned purposes has also started to become a brand. And this study is based on a research study conducted with the aim of testing the potency of this brand. This study focuses on Kyrgyzstan citizens that had studied in Turkey by means of Türkiye Scholarships. By presenting their structural qualities as well as identifying the levels of their relations with Turkey after graduation on the basis of quantitative and descriptive analysis, this study aims to determine -within the framework of this sampling- how successful Türkiye Scholarships has been in reaching its targets.
Internationalization of Higher Education Public Diplomacy Educational Diplomacy Student Mobility Turkey Scholarships Kyrgyzstan.
1950’li yıllara kadar seçkinci nitelik taşıyan yükseköğretim küreselleşmenin etkisi ile kitleselleşmeye başlamıştır. Elit eğitiminden kitle eğitimine doğru gelişen ivmesiyle de, özellikle Soğuk Savaş’ın sona erdiği dönemde uluslararasılaşmaya yönelik bir sürece girmiş ve 21. Yüzyılın en küresel olgularından biri haline dönüşmeye başlamıştır. Elbette bu ivmeye en büyük hızı kazandıran da 1980’li yılların neoliberal politikaları olmuştur. Küreselleşme yarışının hız kazandığı bu yıllardan itibaren yükseköğretim alanında da bilginin pazarlanmasına yönelik daha ciddi adımlar atılmış, bu amaçla yeni eğitim modelleri üretilmeye başlanmıştır. Küresel pazarların mali gücü artırması, teknolojideki oldukça etkili yeni buluşlar ve medyanın da tanıtıcı etkisini daha da artıracak olanaklara sahip olması, bazı ülkelerin yükseköğrenim altyapılarını kitlelere açmada daha cazip eğitim olanakları yaratmalarına hizmet etmiştir. Bu şekilde de, dünyada yükseköğretim kurumları daha iyi olan bu ülkelere yönelik bir göç hareketi başlamıştır. Bu gelişmeler yükseköğretimi aynı zamanda bir kamu diplomasisi aracına da dönüştürme etkisi yaratmıştır. Öyle ki, özellikle gelişmiş ülkeler dış politikalarını mezun ettikleri uluslararası öğrencilerle desteklemeyi stratejik olarak planlamaya ve yürütmeye yönelik çalışmalar içerisine girmişlerdir. Elbette öğrenci hareketliliği genellikle gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş olan bu ülkelere doğru gerçekleşmektedir. Ancak, bu süreçlere gelişmekte olan ülkeler de katılmaya başlamışlar ve bu uğurda yeni yapılanmalara yönelmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti de hem gelişmiş ülkelere yıllardır öğrenci gönderen hem de gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerden öğrenci göçü alan bir ülke olarak bu süreçte güçlü bir rol edinme uğraşısı vermektedir. 1960’lı yıllarda uluslararası anlaşmalar yoluyla Türkiye’deki üniversitelere yönelik başlayan ilginin, 1990’lı yıllardan itibaren Balkan ve Orta Asya ülkeleri öğrencilerinin ilgisi ile hızlanmaya başlamasında tarih, kültür, din ve dil bağının oldukça etkili olduğu anlaşılmıştır. Bu amaçlar doğrultusunda yürütülmeye başlanan ‘Türkiye Bursları’ bir markaya dönüşmeye başlamıştır. Bu çalışma da bu markanın etki gücünü sınamayı amaç edinen bir araştırmaya dayanmaktadır. Türkiye Bursları ile Türkiye’de yükseköğrenim görmüş Kırgızistan vatandaşlarının hem yapısal özelliklerini ortaya koyarak hem de mezun olduktan sonra Türkiye ile ilişkilerini hangi düzeylerde yürüttüklerini belirlemeye çalışarak, örnekleme çerçevesinde Türkiye Burslarının amacına ne oranda ulaştığını tespit etmeye yönelik olarak sayısal ve betimsel (descriptif) analize dayalı şekilde gerçekleştirilmiştir.
Yükseköğretimin Uluslararasılaşması Kamu Diplomasisi Eğitim Diplomasisi Öğrenci Hareketliliği Türkiye Bursları Kırgızistan
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ocak 2019 |
Gönderilme Tarihi | 12 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
MANAS Journal of Social Studies (MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi)